Competition in this pair is now closed, and the winning entry has been announced. Discussion and feedback about the competition in this language pair may now be provided by visiting the "Discussion & feedback" page for this pair. Entries may also be individually discussed by clicking the "Discuss" link next to any listed entry. Source text in English Who cast that first fateful tomato that started the La Tomatina revolution? The reality is no one knows. Maybe it was an anti-Franco rebellion, or a carnival that got out of hand. According to the most popular version of the story, during the 1945 festival of Los Gigantes (a giant paper mâché puppet parade), locals were looking to stage a brawl to get some attention. They happened upon a vegetable cart nearby and started hurling ripe tomatoes. Innocent onlookers got involved until the scene escalated into a massive melee of flying fruit. The instigators had to repay the tomato vendors, but that didn't stop the recurrence of more tomato fights—and the birth of a new tradition.
Fearful of an unruly escalation, authorities enacted, relaxed, and then reinstated a series of bans in the 1950s. In 1951, locals who defied the law were imprisoned until public outcry called for their release. The most famous effrontery to the tomato bans happened in 1957 when proponents held a mock tomato funeral complete with a coffin and procession. After 1957, the local government decided to roll with the punches, set a few rules in place, and embraced the wacky tradition.
Though the tomatoes take center stage, a week of festivities lead up to the final showdown. It's a celebration of Buñol's patron saints, the Virgin Mary and St. Louis Bertrand, with street parades, music, and fireworks in joyous Spanish fashion. To build up your strength for the impending brawl, an epic paella is served on the eve of the battle, showcasing an iconic Valencian dish of rice, seafood, saffron, and olive oil.
Today, this unfettered festival has some measure of order. Organizers have gone so far as to cultivate a special variety of unpalatable tomatoes just for the annual event. Festivities kick off around 10 a.m. when participants race to grab a ham fixed atop a greasy pole. Onlookers hose the scramblers with water while singing and dancing in the streets. When the church bell strikes noon, trucks packed with tomatoes roll into town, while chants of "To-ma-te, to-ma-te!" reach a crescendo.
Then, with the firing of a water cannon, the main event begins. That's the green light for crushing and launching tomatoes in all-out attacks against fellow participants. Long distance tomato lobbers, point-blank assassins, and medium range hook shots. Whatever your technique, by the time it's over, you will look (and feel) quite different. Nearly an hour later, tomato-soaked bombers are left to play in a sea of squishy street salsa with little left resembling a tomato to be found. A second cannon shot signals the end of the battle. | The winning entry has been announced in this pair.There were 18 entries submitted in this pair during the submission phase, 3 of which were selected by peers to advance to the finals round. The winning entry was determined based on finals round voting by peers.
Competition in this pair is now closed. | La Tomatina adlı Domates devrimini başlatan o ilk can alıcı domatesi kim savurdu? Aslında bunun cevabını kimse bilmiyor. Bu belki Franco’ya karşı başlatılan bir isyandı, ya da şirazesinden çıkmış bir karnaval. Hikayenin en meşhur anlatımına göre, 1945 yılındaki Los Gigantes festivali (özel bir kağıt hamurundan yapılan kuklaların dev geçit töreni) sırasında, kasabanın yerlileri dikkat çekmek adına ufak bir kavga sahnelemek istediler. Şans eseri karşılarına bir sebze arabası çıktı ve sulu domatesleri fırlatmaya başladılar. Masum seyircilerin de kavgaya karışmasıyla olaylar, meyvelerin havada uçuştuğu devasa bir meydan kavgasına dönüştü. Olayları fitilleyenler ise domates satıcısına domateslerin parasını ödemek zorunda kaldılar; ama bu bile domates savaşının yinelenmesini ve elbette yeni bir geleneğin doğmasını engelleyemedi. Zaptedilemez bir tırmanışın meydana gelmesinden korkan yetkililer 1950’li yıllarda bir dizi yasağı yürürlüğe koymuş, bir süre sonra gevşetmiş ve daha sonra tekrar geri getirmişlerdi. 1951 yılında yasaya karşı çıkan bölge sakinleri hapse atılmış, halk protestolarının çıkmasıyla beraber salınmışlardı. Domates yasaklarına karşı yapılmış en ünlü arsızlık 1957 yılında meydana gelmiş, destekçiler tabut ve tören alayıyla beraber tam teşekküllü, düzmece bir domates cenazesi düzenlemişlerdi. 1957 yılı sonrasında ise yerel hükümet olayları sineye çekmiş, birkaç yeni kural getirmiş ve bu tuhaf geleneği sahiplenmişti. Her ne kadar sahnenin merkezinde domatesler olsa da, bir hafta süren çeşitli eğlencelerin ardından final müsabakası düzenlenir oldu. Bu müsabaka eğlenceli, İspanyol tarzında sokak gösterilerinin, müziğin ve havai fişeklerin olduğu, Buñol'ün koruyucu azizleri Meryem Ana ve Louis Beltrán’a dair bir kutlamadır. Yaklaşan arbede için güç toplamak adına savaş arifesinde Valensiya’ya özgü, pirinç, deniz ürünleri, safran ve zeytinyağından oluşan ikonik bir yemek olan efsanevi bir paella sunulmaktadır. Bugün bu başıbozuk festival belirli kurallara tabi. Organizatörler işi o kadar ileriye götürdüler ki, sırf, her yıl düzenlenen bu etkinlik için çeşit çeşit tatsız domatesler yetiştirmeye başladılar. Festivaller sabah 10 gibi, katılımcıların yağlı bir direğin üzerine sabitlenmiş eti kapmak için yarışmasıyla başlar. Seyirciler ise bir yandan sokaklarda şarkı söyleyip dans ederken bir yandan da direğe tırmananları hortumla ıslatırlar. Kilisenin çanları öğle vaktini işaret ettiğinde, “To-ma-te, to-ma-te!” (domates, domates) sesleri gittikçe yükselmeye başlarken domates yüklü kamyonetler kasabaya iner. Derken tomanın püskürttüğü suyla birlikte asıl etkinlik başlar. Bu, katılımcıların birbirlerine alabildiğine domates fırlatmaları için yeşil ışığın yandığı anlamına gelir. Uzun mesafe domates fırlatıcıları, yakın mesafe suikastçıları ve orta mesafe çengel atışlar; tekniğiniz ne olursa olsun etkinlik sona erdiğinde oldukça farklı görünürsünüz (ve hissedersiniz). Yaklaşık bir saat sonra domatese bulanmış bombacılar domatesten başka her şeye benzeyen, ezilmiş salsa denizinde oynar vaziyettedir. İkinci bir toma salvosu savaşın sona erdiğini gösterir. | Entry #19000 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Winner Voting points | 1st | 2nd | 3rd |
---|
63 | 14 x4 | 1 x2 | 5 x1 |
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 3.00 | 3.00 (10 ratings) | 3.00 (10 ratings) |
- 6 users entered 6 "like" tags
- 2 users agreed with "likes" (5 total agrees)
- 8 users disagreed with "likes" (15 total disagrees)
-1 +1 1 Aslında bunun cevabını kimse bilmiyor. | Flows well | Cansel22 | |
-3 Hikayenin en meşhur anlatımına göre | Flows well | Muge SOZEN | |
-5 +1 Zaptedilemez bir tırmanışın meydana gelmesinden korkan yetkililer 1950’li yıllarda bir dizi yasağı yürürlüğe koymuş, bir süre sonra gevşetmiş ve daha sonra tekrar geri getirmişlerdi. | Flows well | Uygar_ | |
- 8 users entered 30 "dislike" tags
- 14 users agreed with "dislikes" (42 total agrees)
- 7 users disagreed with "dislikes" (10 total disagrees)
| Mistranslations There is no need to use such a word here. It does not exist in the source text. | Ümit Karahan | |
Bu belki Franco’ya karşı başlatılan bir isyandı, ya da şirazesinden çıkmış bir karnaval | Spelling Belki de Franco karşıtı bir isyan yada kontrolden çıkmış bir karnavaldı. | Pelin Yildiz No agrees/disagrees | |
-2 +4 2 şiraze | Other super old fashioned and obscure word to choose. | Taner Tanrıöver | |
meşhur | Spelling popular doesn't mean famous | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
fitilleyenler | Spelling | Zeki Güler No agrees/disagrees | |
| Mistranslations There is no word corresponding to that in the source text. | Ümit Karahan | |
tırmanış | Spelling awkward and not clear | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
halk protestolarının çıkmasıyla | Other awkward | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 final müsabakası düzenlenir oldu. | Mistranslations totally made up and the meaning is not consistent with the orignal sentence | malpkilic | |
müsabaka | Mistranslations "It" here refers to "a week of festivities", not the "final showdown" that is the tomato hurling activity. It is not a match or a contest and it doesn't exist in the source text. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Mistranslations "a special variety" is not plural, single. "çeşit çeşit" can not used in this sentence | malpkilic | |
direğe tırmananları | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+4 1 toma salvosu | Mistranslations this is not riot police sending water cannons. | Eser Perkins | |
| La Tomatina devrimini başlatan ve tarihi değiştiren o ilk domatesi kim fırlattı? Gerçek şu ki; kimse bilmiyor. Belki Franco karşıtı bir isyanın ya da bir kanavalın kontrolden çıkmasıydı olan. Hikayenin en yaygın versiyonuna göre; 1945'te Los Gigantes festivali (kağıt hamurundan yapılan dev kuklaların geçit töreni) sırasında, yerel halk bir arbede çıkararak dikkatleri üzerine çekmek istemiş ve tesadüfen yakınlarında bulunan bir sebze tezgahındaki domatesleri fırlatmaya başlamıştır. Masum seyirciler de olaya dahil olmuştur. Ta ki meyvelerin havada uçuştuğu şiddetli bir meydan savaşına dönüşene kadar… Arbedeyi çıkaranlar domates satıcılarının zararını ödemek zorunda kaldılar. Ama bu bile domates savaşlarının tekrarlanmasını ve yeni bir geleneğin doğuşunu durduramadı. 1950’lerde olayların kontrolsüzce tırmanmasından korkan yetkililer, bir dizi yasağı içeren kanunlar çıkarttılar. Bir süre sonra yasakları gevşettiyseler de, sonuçta tekrar sıkılaştırdılar. 1951’de yasaya uymayarak tutuklanan yerel halk, ulusal protestoların baş göstermesi sonucunda serbest bırakıldı. Domates savaşı yasaklarını tiye alan en meşhur eylem, 1957’de savaş yanlılarının tabutla yürüdüğü domates cenazesi oldu. 1957’den sonra yerel hükümet alttan alarak birkaç kural koymaya karar verdi ve bu çılgın geleneği benimsedi. Her ne kadar domatesler ilginin odağında olsa da, bir hafta süren festivaller son bir gösteriye zemin hazırlıyor: Buñol’un koruyucu azizlerinin, Meryemana’nın ve Aziz Louis Bertrand’ın neşeli İspanyol tarzında geçit törenleri, müzik ve havai fişeklerle kutlanması. Yaklaşan kavga öncesinde güç toplamak için savaştan bir gece önce pirinç, deniz mahsulleri, safran ve zeytin yağından yapılan Valensiya’nın sembolü haline gelmiş paella yemeği tanıtılarak servis ediliyor. Bu alabildiğine özgür festival, günümüzde belli standartlara sahip. Organizatörler işi, yılda bir defa düzenlenen bu festival için yenilemeyen özel bir çeşit domates ürettirmeye kadar götürdüler. Kutlamalar sabah saat 10 gibi, katılımcıların kaygan bir direğin üzerine sabitlenmiş jambonu kapmak için yarışması ile başlıyor. Seyirciler ise sokaklarda şarkılar söyleyip dans etmekle kalmıyor, bir yandan da yarışanları hortumla ıslatıyorlar. Kilise çanları öğleni vurduğunda domates ile tıka basa dolu kamyonlar, kreşendoya ulaşan “Do-ma-tes, do-ma-tes” tezahüratları eşliğinde şehre giriyor. Sonrasında fışkırtılan tazyikli su, ezilen domateslerin havalarda uçuştuğu ve katılımcıların var güçleri ile birbirlerine saldırdığı ana etkinliğin başlamasına yeşil ışık yakıyor. Uzun menzilden ve yüksek açılı atıcılar, yakın mesafe suikastçıları, orta mesafeden çengel atışçılar… Tekniğiniz ne olursa olsun, bittiğinde oldukça farklı gözükeceksiniz (ve hissedeceksiniz). Yaklaşık bir saat sonra, domates suyuna bulanmış savaşçılar, kendilerini domatese benzerliği pek az olan, vıcık vıcık sokak salsası denizinde oynarken buluyor. İkinci defa sıkılan tazyikli su ise savaşın bitişini simgeliyor. | Entry #21763 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Finalist Voting points | 1st | 2nd | 3rd |
---|
45 | 8 x4 | 4 x2 | 5 x1 |
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 3.14 | 3.09 (11 ratings) | 3.18 (11 ratings) |
- 3 users entered 4 "like" tags
- 2 users agreed with "likes" (2 total agrees)
- 6 users disagreed with "likes" (8 total disagrees)
-6 +1 3 Belki Franco karşıtı bir isyanın ya da bir kanavalın kontrolden çıkmasıydı olan | Flows well | Taner Tanrıöver | |
-1 +1 1 Domates savaşı yasaklarını tiye alan en meşhur eylem, 1957’de savaş yanlılarının tabutla yürüdüğü domates cenazesi oldu. | Flows well | Uygar_ | |
-1 Sonrasında fışkırtılan tazyikli su, ezilen domateslerin havalarda uçuştuğu ve katılımcıların var güçleri ile birbirlerine saldırdığı ana etkinliğin başlamasına yeşil ışık yakıyor | Flows well | Emel Kurt | |
domateslerin havalarda uçuştuğu | Good term selection | Emel Kurt No agrees/disagrees | |
- 6 users entered 30 "dislike" tags
- 9 users agreed with "dislikes" (24 total agrees)
- 3 users disagreed with "dislikes" (4 total disagrees)
-3 +1 1 ve tarihi değiştiren | Other Invention. Nothing of this sort in the source text. | Eser Perkins | |
değiştiren | Mistranslations But this is far-fetched for a tomato festival to say that it changed the course of history. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+4 sırasında, yerel halk bir arbede çıkararak dikkatleri üzerine çekmek istemiş ve tesadüfen yakınlarında bulunan bir sebze tezgahındaki domatesleri fırlatmaya başlamıştır. | Other sounds as formal as a police report | Taner Tanrıöver | |
Masum seyirciler de olaya dahil olmuştur. Ta ki meyvelerin havada uçuştuğu şiddetli bir meydan savaşına dönüşene kadar… | Other Why split such simple sentence into two? Unnecessary alteration of the source text. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
durduramadı | Inconsistencies Using more than one tense within a story in the same paragraph | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 1950’lerde olayların kontrolsüzce tırmanmasından korkan yetkililer, bir dizi yasağı içeren kanunlar çıkarttılar. Bir süre sonra yasakları gevşettiyseler de, sonuçta tekrar sıkılaştırdılar. | Mistranslations Rather long and cumbersome way to translate a single sentence. And translates back to English as follows: "Fearful of an unruly escalation in the 1950s, authorities introduced laws that featured a series of bans. While they may have relaxed these bans after a while, in the end they reinstated them." | Taner Tanrıöver | |
ulusal protestoların baş göstermesi sonucunda | Mistranslations Too far-fetched. A literal translation would do much better than the unnecessary effort to interpret it. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Domates savaşı yasaklarını tiye alan en meşhur eylem, 1957’de savaş yanlılarının tabutla yürüdüğü domates cenazesi oldu. | Omission mock was not translated | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Punctuation Buradaki iki nokta üst üste, son gösterinin domates savaşı değil azizlerin kutlanması olduğu izlenimi yaratıyor | Taner Tanrıöver | |
Buñol’un koruyucu azizlerinin | Other Splitting this sentence into two is a haphazard solution. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
neşeli İspanyol tarzında geçit törenleri, müzik ve havai fişeklerle kutlanmas | Inconsistencies Sounds as if the afrementioned showdown is the festivities listed in the part after the colon. Makes no sense. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 belli standartlara sahip | Mistranslations standartlar değil, belirli bir ölçüde düzen getirilmiş. | DILYAVER FAKHRIYEV | |
+1 Organizatörler işi, yılda bir defa düzenlenen bu festival için yenilemeyen özel bir çeşit domates ürettirmeye kadar götürdüler. | Other not fluid | Eser Perkins | |
Seyirciler ise sokaklarda şarkılar söyleyip dans etmekle kalmıyor, bir yandan da yarışanları hortumla ıslatıyorlar | Syntax | Emel Kurt No agrees/disagrees | |
Kilise çanları öğleni vurduğunda | Other rather word for word and not a common Turkish expression | Taner Tanrıöver No agrees/disagrees | |
-1 +2 2 kreşendoya ulaşan | Punctuation very word for word. hardly a Turkish expression that is likely to make sense to most readers | Taner Tanrıöver | |
endilerini domatese benzerliği pek az olan, vıcık vıcık sokak salsası denizinde | Mistranslations burada domatese pek az benzerliği olan şey, sokak salsası denizi değil içindekiler. Bir denizin domatese benzemesi veya pek az benzemesi gibi bir şey olabilir mi?? | Taner Tanrıöver No agrees/disagrees | |
domatese benzerliği pek az olan | Other Not flows well. "..domatese pek az benzeyen.." would have been better. | Ümit Karahan No agrees/disagrees | |
yor | Other reading so many sentences ending with "yor"s in a row is kind of tiresome for the reader. | Taner Tanrıöver No agrees/disagrees | |
| La Tomatina devriminin kaderini belirleyen o ilk domatesi kim attı? Aslında kimse bilmiyor. Belki Franco karşıtı bir isyancı, belki de sadece çığırından çıkan bir karnavaldı. Hikâyenin en popüler haline göre, 1945 yılındaki Los Gigantes festivali (devasa bir kâğıt kukla geçidi) sırasında yerli halk biraz ilgi çekmek için bir arbede çıkarmaya karar verdi. Yakınlarda bir sebze arabasına denk geldiler ve sulu domatesleri birbirlerine fırlatmaya başladılar. Çevredeki masum izleyicilerin de olaya karışmasıyla, bu küçük atışma meyvelerin havada uçuştuğu devasa bir meydan muharebesine dönüştü. Olayın elebaşları domates satıcılarının zararını karşılamak zorunda kalsalar da, bu durum daha fazla domates savaşının yapılmasına ve yeni bir geleneğin hayat bulmasına engel olamadı. Bu olayların başa çıkılamayacak kadar artmasından korkan yetkililer 1950'lerde bir dizi yasak koydular, bu yasakları gevşettiler, sonra tekrar koydular. 1951 yılında, yasağa uymayan yerli halk hapse atıldı ve dışarıdaki halk serbest bırakılmaları için sokaklara dökülene dek hapiste tutuldu. Domates yasaklarına karşı en büyük eylem ise 1957'de yapıldı. Domates taraftarları, tabutuna ve cenaze yürüyüşüne dek hiçbir eksik kalmayacak şekilde sahte bir domates cenazesi düzenlediler. 1957 yılı geride bırakıldığında yerel idare durumu kabullenmeye karar verdi, birkaç kural koydu ve bu tuhaf geleneği benimsedi. Başrolde domatesler olsa da, şenliklerle geçen hafta aslında son gösterinin hazırlığı niteliğinde. Bu etkinlik kapsamında eğlenceli İspanyol tarzı geçit törenleri, müzikler ve havai fişeklerle Buñol'un koruyucu azizleri, Meryem Ana ve St. Louis Bertrand için bir kutlama yapılıyor. Yaklaşan savaş için gücünüzü toplamanıza yardımcı olmak amacıyla savaş arifesinde pilav, deniz ürünleri, safran ve zeytinyağından oluşan muhteşem bir Valensiya yemeği olan efsanevi "paella" servis ediliyor. Günümüzde, bu özgür festivalin belirli bir düzeni var. Organizatörler sadece yılda bir kez yapılan bu etkinlik için özel bir tatsız domates türü yetiştirecek kadar ileri gitmişler. Şenlikler sabah saat 10 gibi, katılımcıların yağlı bir direğin tepesine asılan domuz buduna ulaşabilmek için kıyasıya bir mücadeleye girişmeleriyle başlıyor. Seyirciler sokaklarda şarkı söyleyip dans ederken, domates karıştırıcılarını hortumlarla ıslatıyorlar. Öğle vakti kilisenin çanları çaldığında, "To-ma-te, to-ma-te!" sloganları gittikçe şiddetlenirken domateslerle dolu kamyonlar kasabaya giriş yapıyor. Ardından, su topunun ateşlenmesiyle asıl etkinlik başlıyor. Su topunun ateşlenmesi, diğer katılımcılara karşı tüm güçle yapılan saldırılarda domateslerin ezilmesi ve fırlatılması için bir yeşil ışık görevi görüyor. Uzun menzilli domates mancınıkları, yakın menzilli suikast silahları ve orta menzilli çengel atışlar. Tekniğiniz ne olursa olsun, savaş sona erdiğinde oldukça farklı görünüyor ve hissediyorsunuz. Yaklaşık bir saatin ardından, domatese bulanmış bombacılar tek bir sağlam domates bile kalmamış olan vıcık vıcık sokaklardaki salsa denizinde oynamaya devam ediyorlar. İkinci top atışı ise savaşın sona erdiğini haber veriyor. | Entry #16237 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Finalist Voting points | 1st | 2nd | 3rd |
---|
38 | 5 x4 | 8 x2 | 2 x1 |
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 3.15 | 3.40 (10 ratings) | 2.89 (9 ratings) |
- 4 users entered 6 "like" tags
- 1 user agreed with "likes" (1 total agree)
- 7 users disagreed with "likes" (15 total disagrees)
-3 +1 La Tomatina devriminin kaderini belirleyen o ilk domatesi kim attı? | Flows well | Hek | |
-4 1 tabutuna ve cenaze yürüyüşüne dek hiçbir eksik kalmayacak şekilde | Flows well | Muge SOZEN | |
-3 Başrolde domatesler olsa da, şenliklerle geçen hafta aslında son gösterinin hazırlığı niteliğinde. | Flows well | Muge SOZEN | |
-1 Yaklaşan savaş için gücünüzü toplamanıza yardımcı olmak amacıyla savaş arifesinde p | Flows well | Uygar_ | |
-4 1 Günümüzde, bu özgür festivalin belirli bir düzeni var. | Flows well | Ümit Karahan | |
domates türü yetiştirec | Flows well | Uygar_ No agrees/disagrees | |
- 5 users entered 34 "dislike" tags
- 8 users agreed with "dislikes" (28 total agrees)
- 5 users disagreed with "dislikes" (6 total disagrees)
kaderini belirleyen | Omission started was not translated | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
-1 +3 1 Belki Franco karşıtı bir isyancı, belki de sadece çığırından çıkan bir karnavaldı. | Other Because "karnaval" is not a person, it's hardly an acceptable answer to the question "who cast that first tomato". | Taner Tanrıöver | |
+3 1 isyancı | Mistranslations "Maybe it was..." here "it" refers to the festival, not someone. | Ümit Karahan | |
karar verdi. | Mistranslations there is no decision involved there | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Mistranslations "sulu" is not the correct word for "ripe". It could be used to define other ripe fruits like "sulu elma", "sulu erik", but not for tomato. | Ümit Karahan | |
bu küçük atışma | Mistranslations What part of the source text does this correspond to? | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
sokaklara dökülene dek | Mistranslations no mention of taking to the streets in the source text | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Domates yasaklarına karşı en büyük eylem ise 1957'de yapıldı. Domates taraftarları, tabutuna ve cenaze yürüyüşüne dek hiçbir eksik kalmayacak şekilde sahte bir domates cenazesi düzenlediler. | Other one sentence divided into two parts in translation causing semantic loss | Pelin Yildiz No agrees/disagrees | |
| Other a term like "temsili" or "sembolik" may have been better | Taner Tanrıöver | |
1957 yılı geride bırakıldığında | Other Why interpret such simple text? | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
durumu kabullenmeye karar verdi | Mistranslations A lazy approximation. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Başrolde domatesler olsa da, şenliklerle geçen hafta aslında son gösterinin hazırlığı niteliğinde. | Inconsistencies The sentence says that despite the tomatoes taking the center stage, there's also "a week of festivities" that lead up to the tomato hurling craze. This translation doesn't make it clear that, before reaching the final showdown, a week of festivities with other activities takes place. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Bu etkinlik kapsamında | Spelling invented | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 1 St. | Other This should have been translated. There is a translation of this title in Turkish. | Eser Perkins | |
pilav, deniz ürünleri, safran ve zeytinyağından oluşan | Mistranslations If you list the ingrediens of the dish, then rice cannot be translated as pilav, it must be pirinç. Paella doesn't contain pilav, it contains pirinç. You could describe paella as a sort of pilav but if you list pilav as an ingredient, that is wrong: the resulting dish is plav, not the ingredient. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
muhteşem | Spelling iconic doesn't mean muhteşem | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
özgür | Mistranslations Unfettered doesn't mean özgür | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
kadar ileri gitmişler | Other awkward expression | Taner Tanrıöver No agrees/disagrees | |
| Other super obscure expression to translate ham when "jambon" is very well established. Google search results for jambon vs. domuz budu: 3.8 million vs 18.800. So only about less than 0.5% of Turkish people refer to ham as "domuz budu" | Taner Tanrıöver | |
ulaşabilmek | Mistranslations ulaşmak means to reach, doesn't mean to grab | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
-2 +1 1 dolu | Other Loss in emphasis. Packed means overloaded, not only loaded. | Ümit Karahan | |
+1 1 Su topunun ateşlenmesi, | Other Repetitive. Could use "bu" instead. Better be literal and correct than to be repetititve. | Eser Perkins | |
| Other Use of too long sentence unnecessarily. In addition, it creates a technical translation tune. | Ümit Karahan | |
| Mistranslations It's not easy to understand for the reader that this is a metaphor for a throwing technique and doesn't refer to an actual catapult | Taner Tanrıöver | |
ıcık vıcık sokaklardaki salsa denizinde | Other awkward | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Non-finalist entries The following entries were not selected by peers to advance to finals-round voting. La Tomatina devrimini başlatarak tarihe damga vuran o ilk domatesi kim attı? Aslında bunu kimse bilmiyor. Franco karşıtı bir isyan ya da çığırından çıkan bir karnavaldı bu belki de. Hikâyenin en popüler anlatımına göre, dev kâğıt kuklaların yaptığı bir geçit töreni olan 1945 Los Gigantes Festivali'nde, bazı kasaba sakinleri biraz dikkat çekmek için bir kavga sahnelemek ister. Yakınlarda bir seyyar sebze tezgâhı bulup olgun domatesleri birbirlerine savurmaya başlarlar. Olay meyvelerin havada uçuştuğu büyük bir arbedeye dönüşene dek masum seyirciler de işin içine karışır. Savaşı başlatanlar domates satıcılarının zararını karşılamak zorunda kalsa da, bu ne domates savaşlarının tekrarlanmasına engel olur ne de yeni bir geleneğin doğmasına. Olayların büyümesinden korkan yetkililer, 1950'li yıllarda bir dizi yasak yürürlüğe koyar, gevşetir ve sonra tekrar uygular. 1951'de, kanuna karşı gelenler serbest bırakılmalarını isteyen halkın isyanına kadar hapsedilir. Domates yasaklarına karşı yapılan en ünlü yüzsüzlük ise 1957'de protestocuların domates için düzenlediği, tabut ve kortejin bile eksik olmadığı cenaze törenidir. 1957 sonrasında, yerel yönetim olan bitene ayak uydurmaya karar verip birkaç kural koyar ve bu tuhaf geleneğe kucak açar. Domatesler festivalde her ne kadar başrol oynasa da, son savaş öncesindeki etkinlikler bir hafta boyunca devam eder. Buñol'un koruyucu azizleri Meryem Ana ve Aziz Louis Bertrand onuruna sokak gösterileri, müzik ve havai fişek dolu, İspanyol tarzında neşeli bir kutlamadır bu. Yaklaşan mücadele için güç toplamanız adına, savaş arifesinde pirinç, deniz ürünleri, safran ve zeytinyağıyla yapılan ikonik Valensiya yemeği efsanevi paella servis edilir. Bir zamanlar başıboş olan bu festivalde günümüzde bir ölçüde düzen vardır. Organizatörler yılda bir yapılan bu etkinliğe özel, tatsız bir domates çeşidi yetiştirmekle bile uğraştı. Şenlikler saat 10:00 sularında, katılımcıların yağlı bir direğin tepesine sabitlenmiş jambonu kapmak için birbirleriyle yarışmasıyla başlar. Sokaklarda şarkı söyleyen ve dans eden seyirciler de onlara hortumla su sıkar. Kilise çanları öğle vaktini işaret etmek için çaldığında, domates yüklü kamyonlar giderek yükselen "To-ma-te! To-ma-te!" tezahüratları arasında kasabaya akın eder. Ardından katılımcılara tazyikli su sıkılmasıyla asıl etkinlik başlar. Domatesleri ezip diğer katılımcılara apansız bir saldırıda fırlatmak için yeşil ışıktır bu. Domatesi havadan uzun mesafe gönderenler, kurbanını dibinden vuran suikastçılar ve orta menzilli çengel atışlar. Tekniğiniz ne olursa olsun, savaş bittiğinde oldukça farklı görünür ve hissedersiniz. Domates suyuna banmış katılımcılar, bir saat kadar sonra içinde artık domatese benzer pek bir şeyin kalmadığı, sokağı kaplayan vıcık vıcık bir salça denizinde oynamaktadır. Savaşın bittiğini işaret eden şey yine tazyikli su olur. | Entry #20983 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.87 | 2.88 (8 ratings) | 2.86 (7 ratings) |
- 1 user entered 3 "like" tags
- 4 users agreed with "likes" (5 total agrees)
- 2 users disagreed with "likes" (2 total disagrees)
+3 La Tomatina devrimini başlatarak tarihe damga vuran o ilk domatesi kim attı? | Flows well | Uygar_ | |
-2 Yakınlarda bir seyyar sebze tezgâhı bulup olgun domatesleri birbirlerine savurmaya başlarlar | Flows well | Uygar_ | |
+2 Şenlikler saat 10:00 sularında, katılımcıların yağlı bir direğin tepesine sabitlenmiş jambonu kapmak için birbirleriyle yarışmasıyla başlar | Flows well | Uygar_ | |
- 5 users entered 27 "dislike" tags
- 9 users agreed with "dislikes" (18 total agrees)
- 3 users disagreed with "dislikes" (34 total disagrees)
-2 +2 1 tarihe damga vuran | Mistranslations Nothıng of thıs sort ın the source text. This was invented. | Eser Perkins | |
tarihe damga v | Spelling It is still an overstatement so say this, as if we are talking not about La Tomatina but French Revolution. Even using an expression like "dönüm noktası" would be better. I would even omit the word than to use this overstatement. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
-2 +2 1 popüler | Other Not of Turkish origin. "Yaygın", "en bilinen", "rağbet gören" etc. are all would be better instead. | Ümit Karahan | |
-1 1 dev kâğıt kuklaların yaptığı bir geçit töreni olan | Grammar errors word by word translation which doesn't make any sense in Turkish. Sounds like puppets are the organizers of the parade. | OZLEM SOKER | |
-2 +1 1 başlarlar | Grammar errors Kaynak metinde birinci ve ikinci paragrafta geçmiş zaman kullanılmış olmasına rağmen, çeviride bu paragraflarda geniş zaman kullanılıyor. | Muge SOZEN | |
-1 1 isyan | Mistranslations outcry is more of a protest, not a rebellion | Eser Perkins | |
-2 +1 2 yüzsüzlük | Mistranslations Effrontery in this context doesn't imply yüzsüzlük but rather arsızlık. Yüzsüzlük cannot be the right choice of adjective to describe such action. | Eser Perkins | |
-2 2 zsüzlü | Other Bu bir tercih ve öneri. Eşanlamlılar her zaman aynı tonu yakalamaz. Kara ve siyah da eşanlamlıdır ancak her bağlamda aynı sonucu vermezler. Yüzsüzlük dilimizde daha niş bir anlam kazanmış bir kelime. Arsızlık ise çok daha esnek bir yapıya sahip. Katılmamanızı anlıyorum ama nezaketsizliğinizi asla. | Eser Perkins | |
-1 1 1957'de protestocuların domates için düzenlediği, tabut ve kortejin bile eksik olmadığı cenaze törenidir. | Omission "mock" was not translated | Eser Perkins | |
-1 1 cenaze | Mistranslations in that case, you don't need to mention the coffin and procession since it cannot be a funeral without a coffin etc. Why didn't you ommit those? It is a valid tag to say there is an omission since there sure is one. Mock was not translated. | Eser Perkins | |
-2 +2 3 adına | Other Too formal. The word "için" could have been chosen. | Ümit Karahan | |
ikoni | Other Bu etiketler karşılıklı fikir alışverişi için. Sadece fikir beyan ediyoruz. Çeviriyi Türkçe'ye yapıyorsak ve diğer her çeviri bu eleştirileri alıyorsa sizin ne gibi bir ayrıcalığınız var? Neden aynı eleştirileri almış başka çevirileri de katılmıyorum oyuyla savunmuyorsunuz? İlginç. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Bir zamanlar başıboş olan bu festivalde | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
-2 1 saat 10:00 sularında | Other Too formal. Not a phrase that is used in daily life. | Ümit Karahan | |
onlara | Mistranslations Lazy approximation for scramblers. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
-1 +2 1 öğle vaktini işaret etmek için çaldığında | Other awkward expression | Eser Perkins | |
-2 1 kurbanını dibinden | Other "kurbanın dibi" really sounds strange | Eser Perkins | |
-1 1 dibinden | Mistranslations ...except that "point blank" means düpedüz, not "from up close". | Eser Perkins | |
-2 1 katılımcılar | Mistranslations bombers doesn't mean participants (katılımcılar) | Eser Perkins | |
| La Tomatina devrimini başlatan o tarihi ilk domatesi kim mi fırlattı? Gerçek şu ki kimse bilmiyor. Sebep, belki Franco karşıtı bir ayaklanma, belki de kontrolden çıkan bir karnavaldı. Hikâyenin en popüler versiyonuna göre ise, 1945 Los Gigantes festivali (kâğıt hamurundan yapılan dev kukla geçidi) sırasında, yöre halkı biraz dikkat çekmek için bir arbede ayarlamayı düşünmektedir. Yakınlarda bir sebze tezgâhıyla karşılaşır ve olgunlaşmamış domatesleri fırlatmaya başlarlar. Hiçbir şeyden haberi olmayan izleyicilerin de katılmasıyla olay tırmanarak meyvelerin havada uçuştuğu büyük bir meydan kavgasına dönüşür. Olayı kışkırtanlar domates satıcılarının zararını karşılamak zorunda kalsa da bu durum domates savaşlarının tekrarlanmasını ve yeni bir geleneğin doğmasını engelleyemez. Başa çıkılması zor bir gerginlikten endişe eden yetkililer, 1950’lerde bir dizi yasak getirir, sonra gevşetir ve tekrar uygulamaya koyarlar. 1951’de, bu kanuna karşı çıkan yöre insanları hapse atılır ve kamuoyu tepkisi üzerine salıverilirler. Domates yasaklarına karşı en meşhur meydan okuma 1957 yılında olur ve taraftarlar domates için tabutu ve tören alayıyla eksiksiz bir sahte cenaze töreni düzenlerler. 1957’den sonra yerel yönetim sorunlara göğüs germeye karar verir, bazı kurallar koyar ve bu tuhaf geleneği kabullenir. Festivalde ilgi odağı domatesler olsa da kapanış gösterisine kadar bir hafta süren kutlamalar yapılmaktadır. Geçit törenleri, müzikler ve coşkulu İspanyol tarzı havai fişeklerle Bunol’un koruyucu azizleri Meryem Ana ve Aziz Louis Bertrand’ın anılmasıdır bu festival. Yaklaşan arbededen önce gücünüzü toplamanız için mücadeleden önceki gün destansı “Paella” ikram edilerek pirinç, deniz mahsulleri, safran ve zeytinyağından yapılan simgesel Valencia yemeği sergilenir. Günümüzde, kontrolsüz olan bu festival belli ölçüde bir düzene sahiptir. Organizatörler, yalnızca senede bir kez gerçekleşen bu etkinliğe özel, tatsız bir domates türü yetiştirecek kadar ileri gitmişlerdir. Kutlamalar sabah saat 10.00 civarında katılımcıların yağlı bir direğin tepesindeki jambonu yakalamak için yarışmalarıyla başlar. İzleyiciler kaçışanları hortumla suya tutarken sokaklarda şarkılar söyler ve dans ederler. Kilise çanı öğlen 12.00’yi vurduğunda, domates yüklü kamyonlar kasabaya girerken "To-ma-te, to-ma-te!" tezahüratları doruğa ulaşır. Sonra, tazyikli su atışıyla ana etkinlik başlar. Diğer katılımcılara var gücüyle saldırmak, domates sıkmak ve fırlatmak için bir yeşil ışıktır bu. Uzun mesafe domates atıcıları, kısa mesafe suikastçıları ve orta menzilli çengel atışları. Tekniğiniz ne olursa olsun, sonunda oldukça farklı görünürsünüz (ve hissedersiniz). Yaklaşık bir saat sonra, domatesle sırılsıklam olmuş atıcılar, kendilerini domatese benzer pek bir yanı kalmamış olan yumuşak sokak sosu denizinde oynarken buluverirler. İkinci bir tazyikli su atışı, mücadelenin bittiğini haber verir. | Entry #21719 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.85 | 2.90 (10 ratings) | 2.80 (10 ratings) |
- 2 users entered 3 "like" tags
- 5 users agreed with "likes" (5 total agrees)
tırmanarak | Good term selection | Sercan Çelik No agrees/disagrees | |
+5 Olayı kışkırtanlar domates satıcılarının zararını karşılamak zorunda kalsa da bu durum domates savaşlarının tekrarlanmasını ve yeni bir geleneğin doğmasını engelleyemez. | Flows well | Ümit Karahan | |
bu kanuna karşı çıkan yöre insanları hapse atılır ve kamuoyu tepkisi üzerine salıverilirler | Flows well | Sercan Çelik No agrees/disagrees | |
- 6 users entered 28 "dislike" tags
- 11 users agreed with "dislikes" (39 total agrees)
- 6 users disagreed with "dislikes" (9 total disagrees)
-4 +3 2 popüler versiyon | Other These words are of foreign language origin. There are many Turkish originated words that could have been used. | Ümit Karahan | |
tabutu ve tören alayıyla eksiksiz bir sahte cenaze töreni | Grammar errors punctuation, misplacement of words, doesn't flow. | OZLEM SOKER No agrees/disagrees | |
| Grammar errors Birinci ve ikinci paragrafta yanlış zaman kullanımı | Muge SOZEN | |
+2 Geçit törenleri, müzikler ve coşkulu İspanyol tarzı havai fişeklerle | Mistranslations coşkulu İspanyol tarzı geçit törenleri, müzikler ve havai fişeklerle | Muge SOZEN | |
destansı “Paella” ikram edilerek pirinç, deniz mahsulleri, safran ve zeytinyağından yapılan simgesel Valencia yemeği sergilenir. | Mistranslations Target and the source are two different sentences | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
“Paella” ikram edilerek pirinç, deniz mahsulleri, safran ve zeytinyağından yapılan simgesel Valencia yemeği | Grammar errors sounds as if there are two dishes: paella that is served and another made of rice etc that is showcased. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Mistranslations If it is "kontrolsüz", how can it have any measure of order? | Eser Perkins | |
| Mistranslations sounds weird because the ham in question is fixed to the top of a pole. The idea of someone catching something that is not even moving is absurd. | Taner Tanrıöver | |
| Other why add the numeric value or noon and make it more complicated to use an apostrophe and all that?? | Eser Perkins | |
-1 +2 1 yüklü | Other Loss of strength in the meaning. "yüklü"="loaded", "ağzına kadar/hınca hınç/tıka basa dolu"="packed" | Ümit Karahan | |
doruğa ulaşır | Mistranslations crescendo means a gradual increase in loudness, not the peak | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+3 1 tazyikli su atışı | Other tazyikli su genelde atılmaz, sıkılır, fışkırtılır veya püskürtülür. hani plajda arkadaşlarla şakalaşırken birbirine su atmak diye bir şey duymuşuzdur ama "tazyikli su atışı" kulağa gayet tuhaf geliyor. | Taner Tanrıöver | |
domatese benzer pek bir yanı kalmamış olan | Other awkward turn of phrase, particularly "sokak sosu" is peculiar. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+4 yumuşak sokak sosu denizi | Other awkward expresion | Eser Perkins | |
| La Tomatina devrimini başlatan, kaderi tayin eden o ilk domatesi kim attı? İşin aslı bunu kimse bilmiyor. Belki Franco karşıtı bir başkaldırıydı, veya belki de çığrından çıkan bir eğlenceydi. Hikayenin en rağbet gören versiyonuna göre, kağıttan yapılma dev bir kukla geçit töreni olarak bilinen Los Gigantes 1945 festivali esnasında, yöre halkı dikkat çekmek amacıyla bir yaygara kopartma arayışı içindeydi. Yakınlarında bir sebze arabasına denk gelen yöre halkı olgun domatesleri savurmaya başlamışlardı. Hadise şiddetli bir uçan meyva meydan kavgasına dönüştüğünde, masum izleyiciler de kendilerini itiş kakışın ortasında bulmuşlardı bile. Olayın azmettiricileri domates satıcılarının zararını telafi etmek zorunda kalmış ancak bu bile başka domates savaşlarının tekerrür etmesine ve böylelikle yeni bir geleneğin doğmasına engel olamamıştır. Olayların tırmanıp başa çıkılamaz bir hale gelmesinden çekinen yetkililer, bir dizi yasağı yürürlüğe koymuş, sonra bunları gevşetmiş, 1950’li yıllarda ise yasakları yeniden geri getirmiştir. Kanuna karşı gelen bölge halkı 1951 yılında hapse atılmış ve ahalinin serbest bırakılmaları için yaptıkları büyük çaplı protesto çağrılarına dek, hapiste tutulmuşlardır. Domates yasaklarına karşı yapılan en ünlü cüretkarlık ise 1957 yılında yasak karşıtı taraftarlarca düzenlenen tabut ve tören alayı eşliğindeki sahte domates cenazesi olmuştur. 1957 yılından sonra, yerel hükümet yapılanları sineye çekmiş, birkaç kural koymuş ve çılgın geleneği kabullenmiştir. Hadisenin çıkış noktası her ne kadar domates savaşı olsa da, bu bir hafta süren şenlikler sonrasında kapanış etkinliği olarak gerçekleşmektedir. Sokaklarda yapılan geçit törenleri, müzik ve keyifli İspanyol gelenekleri eşliğinde Bunol’un koruyucu azizleri, Bakire Meryem ve Aziz Louis Bertrand anılmaktadır. Yaklaşan domates savaşına gücünüz yerinde olarak katılabilmeniz için, savaş arefesinde destansı bir paella servisi yapılır, pirinç, deniz mahsülleri, safran ve zeytinyağından oluşan ikonik Valensiya yemeği tüm cazibesiyle sunulur. Eskiden dizginlerinden boşalmışcasına gerçekleşen bu şenlik günümüzde epeyce bir düzen altına alınmıştır. Yılda bir gerçekleşen bu etkinlik için organizatörler işi, yenilmeyen, tatsız özel bir cins domates yetiştirmeye kadar vardırmışlardır. Şenlikler, yağlı bir sırığın tepesine tutturulan butu kapmak için yarışan katılımcılarla birlikte sabah saat 10 sularında başlar. Seyirciler sokaklarda bir yandan şarkılar söyleyip dans ederlerken, diğer yandan da hızla hareket eden yarışmacıları hortumla ıslatırlar. Kilise çanı saat 12’yi vurduğunda, domates dolu kamyonlar şehre girer ve “Do-ma-tes , do-ma-tes” tezahüratları en üst noktaya ulaşır. Diğer katılımcılara karşı topyekün saldırıda bulunmak üzere, domateslerin ezilip fırlatılmasını başlatan yeşil ışıkla yani tazyikli su bombasının ateşlenmesiyle de asıl etkinlik başlar. Domatesleri uzaktan havaya fırlatanlar mı ararsınız, hedefi direkt yakından vuran suikastçiler mi ararsınız, orta menzilden çengel atış yapanlar mı ararsınız… Tekniğiniz ne olursa olsun, etkinlik bittiğinde oldukça farklı görünecek ve kendinizi farklı hissedeceksiniz. Yaklaşık bir saat kadar sonra, vıcık vıcık domatese bulanmış bombacılar, içinde tek tük sağlam domatesin bulunduğu süngerimsi bir salsa sosu deryasında oynamaya, sokak salsası yapmaya koyulurlar. Ateşlenen ikinci tazyikli su bombası ise savaşın sona erdiğinin işaretidir. | Entry #19169 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.77 | 2.67 (6 ratings) | 2.86 (7 ratings) |
- 3 users entered 3 "like" tags
- 1 user agreed with "likes" (1 total agree)
- 4 users disagreed with "likes" (4 total disagrees)
-3 1 destansı bir paella servisi yapılır, pirinç, deniz mahsülleri, safran ve zeytinyağından oluşan ikonik Valensiya yemeği tüm cazibesiyle sunulur. | Flows well | malpkilic | |
- 7 users entered 29 "dislike" tags
- 8 users agreed with "dislikes" (34 total agrees)
- 2 users disagreed with "dislikes" (2 total disagrees)
+4 kaderi tayin eden o ilk domatesi | Other sounds weird | malpkilic | |
+1 Belki Franco karşıtı bir başkaldırıydı, veya belki de çığrından çıkan bir eğlenceydi. | Other Not flows well. The word "veya" and the particle "-di" in the second verb seems to be surplus. It could have been better if it was " Belki Franco karşıtı bir başkaldırıydı, belki de çığrından çıkan bir eğlence." | Ümit Karahan | |
| Punctuation Metin içinde ve, veya, yahut, ya ... ya bağlaçlarından önce de sonra da virgül konmaz: http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&id=187:Noktalama-Isaretleri-&catid=50:yazm-kurallar | Taner Tanrıöver | |
+2 uçan meyva meydan kavgasına | Other It does not sound good. | Ümit Karahan | |
kalmış ancak | Punctuation comma needed before "ancak" | Türker Türkbayrak No agrees/disagrees | |
cüretkarlık | Spelling cüretkârlık | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 Sokaklarda yapılan geçit törenleri, müzik ve keyifli İspanyol gelenekleri eşliğinde Bunol’un koruyucu azizleri, Bakire Meryem ve Aziz Louis Bertrand anılmaktadır. | Omission fireworks | malpkilic | |
| Mistranslations mistranslation of fireworks into traditions | Taner Tanrıöver | |
, | Punctuation This sentence ends here. There should be a full stop instead of a comma. And a new sentence should begin with "Pirinç, deniz..." etc. | Taner Tanrıöver No agrees/disagrees | |
Eskiden dizginlerinden boşalmışcasına gerçekleşen bu şenlik | Mistranslations There is much more interpretation than the text calls for. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Mistranslations overstatement. "some measure of order" has become "quite orderly" | Taner Tanrıöver | |
| Spelling not only does "but" not mean ham but also it would be spelled "budu" in this situation. | Taner Tanrıöver | |
+1 hızla hareket eden yarışmacıları | Mistranslations not a good term choice for scramblers | Eser Perkins | |
Kilise çanı saat 12’yi vurduğunda, | Other not a common expression in Turkish at all | Taner Tanrıöver No agrees/disagrees | |
| Punctuation No empty space should be left before comma. | Muge SOZEN | |
| Mistranslations Crescendo means a gradual increase in loudness of a sound, not the highest or loudest, etc. | Eser Perkins | |
+1 Diğer katılımcılara karşı topyekün saldırıda bulunmak üzere, domateslerin ezilip fırlatılmasını başlatan yeşil ışıkla yani tazyikli su bombasının ateşlenmesiyle de asıl etkinlik başlar. | Other Too cumbersome to lump two separate sentences together unnecessarily and in a way that doesn't justify doing so. The result is not fluid. | Eser Perkins | |
| Other too repetitive and not creating the desired effect. | Eser Perkins | |
| La Tomatina devrimini başlatan o ilk domatesi kim fırlatmıştı? Gerçekte kimse bilmiyor. Belki Franco karşıtı bir isyandı ya da kontrolden çıkmış bir karnaval. Hikâyenin en popüler versiyonuna göre, 1945 Los Gigantes (kâğıt hamurundan yapılmış dev kuklalar geçidi) festivalinde yerel halk biraz dikkat çekmek için bir arbede sahnelemek istemiş. Yakınlarda bir sebze kasasına rast gelmişler ve olgun domatesleri fırlatmaya başlamışlar. Olanlardan habersiz seyirciler de buna dâhil olmuş ve bu olay uçan meyvelerle dolu bir meydan kavgasına dönüşmüş. Olayı çıkaranlar satıcılara domates parasını ödemek zorunda kalmışlar ama bu daha fazla domates savaşı çıkmasına ve yeni bir geleneğin doğuşuna engel olamamış. Olayların çığırından çıkmasından korkan yetkililer 1950'lerde bir dizi yasak getirdi, kaldırdı ve tekrar yürürlüğe koydu. 1951'de yasağa karşı gelen yerel halk, serbest bırakılmaları için kamuoyunun feryat edişine kadar hapsedildi. Meşhur domates yasakları arsızlığı, 1957 yılında taraftarların tabut ve cenaze alayı ile tam tekmil, sahte bir domates cenazesi düzenlemesiyle ortaya çıktı. 1957'den sonra yerel hükümet bu durumu sineye çekmeye karar verip birkaç kural koyarak bu tuhaf geleneği kucakladı. Domatesler sahnenin merkezinde olsa da, bu nihai hesaplaşmaya bir hafta süren şenlikler sonunda ulaşılıyor. Bu, Buñol'un azizleri Meryem Ana ve St. Louis Bertrand için düzenlenen sokak gösterileri, müzik ve havai fişeklerle yapılan, neşeli İspanyol tarzında bir kutlama. Yaklaşan savaş için güç kazanmanız amacıyla savaşın arifesinde Valencia'nın simgesi olan, pirinç, deniz mahsulleri, safran ve zeytinyağı ile hazırlanmış “paella” adı verilen dillere destan bir pilav sunuluyor. Bugün bu pervasız festival bir nebze de olsa bir düzene sahip. Organizatörler her yıl düzenlenen bu etkinlik için özel, tatsız bir tür domates yetiştirecek kadar ileri gitmiş. Şenlikler sabah on sularında katılımcıların yağlı bir direğe asılmış bir jambonu yakalamaya çalışması ile başlıyor. Seyirciler sokaklarda şarkı söyleyip dans ederken, jambonu kapmaya çalışanlara hortumla su sıkıyorlar. Kilise çanı öğlen vaktini vurduğunda, "Do-ma-tes, do-ma-tes!" nidaları yükselerek artarken domates yüklü kamyonlar kente geliyor. Sonra, bir tazyikli su atışıyla esas etkinlik başlıyor. Bu, domatesleri ezip diğer katılımcılara var gücünüzle fırlatmak için yeşil ışık anlamına geliyor. Uzun menzilli domates fırlatıcılar, düpedüz suikastçılar ve orta menzilli çengel atışçıları. Tekniğiniz ne olursa olsun, her şey bittiğinde görüntünüz (ve hissettikleriniz) tümüyle farklı oluyor. Yaklaşık bir saat sonra etrafta domatese benzer pek bir şey kalmadığında, domates suyuna bulanmış sırılsıklam bombacılar vıcık vıcık bir sokak salsası denizinde oynamaya bırakılıyorlar. İkinci bir top atışı savaşın sonunu işaret ediyor. | Entry #16013 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.71 | 2.63 (8 ratings) | 2.78 (9 ratings) |
- 5 users entered 28 "dislike" tags
- 6 users agreed with "dislikes" (17 total agrees)
- 1 user disagreed with "dislikes" (23 total disagrees)
+5 1 La Tomatina devrimini başlatan o ilk domatesi kim fırlatmıştı? | Omission "Fateful" is not translated. | Muge SOZEN | |
-1 1 versiyonuna | Other poor translation; not a word of Turkish origin is used. | Bumin Ergenekon | |
-1 1 uçan meyvelerle dolu bir meydan kavgası | Syntax | Zeki Güler | |
-1 1 domates parası | Other "domateslerin parası" would have been better | Ümit Karahan | |
-1 1 getirdi | Other Kaynak metinde önceki ve bu paragrafta -di'li geçmiş kullanılmasına rağmen, çeviride, önceki paragrafta -miş'li geçmiş ve bu paragrafta -di'li geçmiş kullanılmış. Akıcılığı bozuyor. | Muge SOZEN | |
kaldırdı | Mistranslations relaxed doesn't really mean "abolished" | Taner Tanrıöver No agrees/disagrees | |
-1 +1 1 arsızlığı | Other Does not sound good. Wrong word selection. | Ümit Karahan | |
-1 +1 1 Domatesler sahnenin merkezinde olsa da | Other too verbatim | Taner Tanrıöver | |
-1 +1 1 Valencia | Other Some city names are not generally used in translated forms in Turkish, such as Washington( not Vaşington), NewYork( not Nivyork), etc. But, i think use of "Valensiya" in stead of "Valencia" could have been better. | Ümit Karahan | |
-1 1 yağlı bir direğe asılmış bir jambonu yakalamaya | Mistranslations What's mistranlated here is this: "to grab a ham fixed atop a greasy pole" has become "to catch a ham suspended from a greasy pole" | Taner Tanrıöver | |
-1 1 tazyikli su atışıyla | Mistranslations tazyikli su genelde atılmaz, sıkılır, fışkırtılır veya püskürtülür. hani plajda arkadaşlarla şakalaşırken birbirine su atmak diye bir şey duymuşuzdur ama "tazyikli su atışı" kulağa gayet tuhaf geliyor. | Taner Tanrıöver | |
-1 1 düpedüz | Mistranslations "düpedüz" means "straightforward", "outright" etc. whereas "point blank" means "yakından", "dibinden", "up close". Go check a dictionary or three. And how could "düpedüz suikastçı" ever be considered a throwing technique?? | Taner Tanrıöver | |
-1 1 düpedüz suikastçılar | Mistranslations Point blank: a) So close to a target that a weapon may be aimed directly at it b) Close enough so that missing the target is unlikely or impossible. Buradaki anlamı tabii ki bu. "Düpedüz suikastçı" ne ola ki zaten? Falsolu atış yapanı da mı var? | Taner Tanrıöver | |
-1 +1 1 yor | Other reading so many sentences ending with "yor"s in a row is kind of tiresome for the reader. | Taner Tanrıöver | |
| Domates Festivali devrimini başlatan o ilk kadir domatesi kim attı? Gerçeği kimse bilmiyor. Belki de Franco karşıtı bir isyandı veya kontrolden çıkan bir karnaval. Hikayenin en popüler versiyonuna göre 1945 yılında Los Gigantes festivali (kağıt hamurundan yapılmış dev kuklaların olduğu geçit töreni) sırasında, yerel halk ilgi çekebilmek için bir sokak kavgası tertiplerler. O sırada bir sebze arabasının yakınındadırlar ve olgun domatesleri birbirlerine fırlatmaya başlarlar. Masum izleyicilerin de olaya karıştırılmasıyla kavga geniş çaplı bir meyve savaşına dönüşür. Azmettiriciler domates satıcılarının zararını karşılamak zorunda kalır ancak bu domates savaşının daha fazla tekrarlamasını engellemez- ve yeni bir gelenek doğar. Kontrolden çıkabilecek bir gerginlikten endişelenen yetkililer ilk başlarda etkinliği serbest bıraktılar, yasallaştırdılar ve ardından 1950’lerde bir dizi yasakla engellemeye çalıştılar. 1951 yılında yasaya karşı çıkanların tutuklulukları halkın serbest bırakılmaları için yaptığı protestolara kadar sürdü. Domates yasaklarına karşı en meşhur hiciv 1957 yılında gerçekleştirilen, katılımcıların tabut taşıdığı ve tören alayı içeren uydurma bir domates cenazesidir. 1957 yılının ardından yerel yönetim durumu kabullendi ve birkaç kural koyarak çılgın geleneği kucakladı. Her ne kadar domatesler etkinliğin merkezinde olsa da bir hafta süren şenlikler büyük finale zemin hazırlar. Geçit törenleri, müzik ve İspanyol tarzı eğlenceli havai fişek gösterileri ile birlikte Bunol’un koruyucu azizleri Bakire Mary ve San Lui Bertran kutlamaları yapılır. Yaklaşan kargaşaya güç kazanabilmeniz için, savaşın arifesinde tezgahlarda pirinç, deniz ürünleri, safran ve zeytin yağından yapılan simgeleşmiş bir Valencia yemeği olan muhteşem bir paella sunulur. Günümüzde engellenmeyen bu festivalin bir dizi kuralı vardır. Organizatörler işi, yalnızca bu geleneksel etkinlik için yenmeyen bir domates türü yetiştirmeye kadar götürmüşlerdir. Eğlenceler sabah 10 sularında katılımcıların yağlı direğin tepesine yerleştirilen jambonu almak için yarışmasıyla başlar. İzleyiciler sokaklarda dans edip şarkılar söylerken yağlı direkle mücadele edenlere hortumla su tutarlar. Öğlen kilise çanları çaldığında, şiddeti gittikçe artan bir şekilde “To-ma-te, to-ma-te ” tezahüratları arasında domateslerle dolu kamyonlar kasabaya girer. Ardından su topunun atışıyla asıl etkinlik başlar. Bu, domateslerin ezilmesi ve katılımcıların birbirlerine var güçleri ile fırlatmaları için yeşil ışık anlamına gelir. Uzun mesafeden alçak domates atıcıları, nokta atışı yapan suikastçılar ve orta mesafeli kanca atışları.Tekniğin ne olursa olsun, vakit dolduğunda oldukça farklı görüneceksin (ve hissedeceksin). Yaklaşık bir saat sonra domates suyuyla sırılsıklam olan katılımcılar, neredeyse domatese benzer en ufak bir parçanın kalmadığı yumuşak sokak salsasından oluşan denizde oynarlar. Su topunun ikinci atışı savaşın bittiğini bildirir | Entry #19138 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.63 | 2.75 (8 ratings) | 2.50 (10 ratings) |
- 1 user entered 2 "like" tags
- 2 users agreed with "likes" (3 total agrees)
+1 Bu, domateslerin ezilmesi ve katılımcıların birbirlerine var güçleri ile fırlatmaları için yeşil ışık anlamına geli | Flows well | Uygar_ | |
- 6 users entered 33 "dislike" tags
- 9 users agreed with "dislikes" (26 total agrees)
- 2 users disagreed with "dislikes" (6 total disagrees)
Gerçeği kimse bilmiyor. | Mistranslations | Cansel22 No agrees/disagrees | |
Hikaye | Spelling Hikâye (bkz. TDK) | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+3 1 tertiplerler | Grammar errors it doesn't sound grammatical to use the plural suffix here. Just like how we don't say "bizim takım sahaya çıkıyorlar." | Taner Tanrıöver | |
+1 geniş çaplı bir meyve savaşı | Other There must be a better way to translate this expression | Eser Perkins | |
- ve | Grammar errors Either hyphen or ve; not both together | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Grammar errors Birinci ve ikinci paragrafta yanlış zaman kullanımı | Muge SOZEN | |
+1 ilk başlarda etkinliği serbest bıraktılar, yasallaştırdılar ve ardından 1950’lerde bir dizi yasakla engellemeye çalıştılar. | Mistranslations | Taner Tanrıöver | |
hiciv | Other Sounds odd although the word hiciv seems to be an interesting choice of vocabulary here. It could have worked out better if the sentence was structured differently. Perhaps something is missing. En meşhur hiciv sounds really odd. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
cenazesidir | Grammar errors Yanlış zaman kullanımı | Muge SOZEN No agrees/disagrees | |
durumu kabullendi | Mistranslations A lazy approximation for this idiom. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 Geçit törenleri, müzik ve İspanyol tarzı eğlenceli havai fişek gösterileri | Mistranslations "İspanyol tarzı geçit törenleri, müzik ve eğlenceli havai fişek gösterileri" | Muge SOZEN | |
| Spelling Strange. Even if this were the Turkish version of the name, you could at least translate the title "St." as "Aziz". | Eser Perkins | |
kargaşaya güç kazanabilmeniz için | Grammar errors Awkward turn of phrase to avoid the repetition of "için". You could say "kargaşa için güç toplamak amacıyla" | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
kargaşa | Other Who needs strength for "kargaşa"? There must be a better fiting word than this which would necessitate gaining strength. "Arbede" perhaps? | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
bir dizi kural | Mistranslations Source text doesn't say "a series of rules", but "some measure of order". | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
yağlı direkle mücadele edenlere | Other awkward solution for "scramblers" | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
-2 +1 1 bir şekilde | Other super redundant here. would have been a way better flowing sentence without it. It also obscures the meaning. What is "şiddeti gittikçe artan bir şekilde" here? The trucks or the chants? It's unclear. | Taner Tanrıöver | |
To-ma-te, to-ma-te | Inconsistencies Why translate a proper name (St. Louis Bertrand and even the name of the fest, La Tomatina) and not translate this exclamation? | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
alçak | Mistranslations Not sure where this comes from. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 görüneceksin (ve hissedeceksin) | Other Sounds awkward. | Muge SOZEN | |
-1 +1 1 Su topu | Mistranslations if you research what "su topu" or "sutopu" is in Turkish, you'll find that both are normally used only to refer to the sport water polo. With all due respect, outside of this translation contest I have never heard of a device used to spray pressurized water being called a "su topu" in Turkish. | Taner Tanrıöver | |
| La Tomatina devrimini başlatan o ilk uğursuz domatesi kim attı? Gerçek şu ki bunu kimse bilmiyor. Belki Franco karşıtı bir başkaldırıydı, belki de çığırından çıkmış bir karnaval. Öykünün en fazla rağbet gören anlatımına göre 1945’teki Los Gigantes Festivali (kâğıt hamurundan yapılmış dev kuklaların geçit töreni) sırasında yerel halktan kişiler biraz dikkat çekme umuduyla gürültülü bir kavga başlatıyor. Bu kişiler yakındaki bir sebze tezgâhını karşılarında buluyor ve tezgâhtaki olgun domatesleri birbirlerine fırlatmaya başlıyorlar. Etraftaki masum seyirciler de işe karışınca olay sonunda, meyvelerin havada uçuştuğu muazzam bir keşmekeşe dönüşüyor. Kışkırtıcılar domates satıcılarının zararını ödemek zorunda kalıyor; ama bu, domates savaşlarının yinelenmesine -ve böylece yeni bir geleneğin doğmasına- engel olmuyor. Zapt edilmesi güç bir tırmanıştan korkan yetkililer 1950’li yıllarda, bir yasa çıkarmak suretiyle bir dizi yasağı yürürlüğe soktu, derken yasakları gevşetti ve sonra tekrar eski hallerine döndürdü. 1951’de, yerel halkın arasından bu yasaya uymayı reddeden kişiler tutuklandı ve halktan onların serbest bırakılmalarını talep eden protestolar yükselene değin tutuklu kaldılar. Domates yasağına karşı en iyi bilinen küstahça çıkış 1957’de yasak karşıtlarının düzenlediği, tabutu ve cenaze alayıyla hiçbir eksiği olmayan düzmece bir domates cenazesi oldu. 1957’den sonra yerel yönetim akıntıya karşı koymayı bırakıp, birkaç kural çıkardıktan sonra bu çılgın geleneği bağrına basmaya karar verdi. Her ne kadar başrolde domates olsa da son hesaplaşmaya uzanan bir haftalık yoldaki şenliklerden söz etmeden de olmaz. İspanyol usulü coşkulu sokak geçit törenleri, müzikleri ve havai fişekleriyle bu şenlikler Bunyol’un koruyucu azizleri olan Bakire Meryem ve Aziz Luis Bertran’ı anmak içindir. Savaş akşamı, yaklaşmakta olan kavgada ihtiyacınız olacak kuvveti toplamanız için size pirinç, deniz ürünleri, safran ve zeytinyağı ile hazırlanan, ikon haline gelmiş bir Valencia yemeğinin vitrini süslediği epik bir paella servisi yapılır. Günümüzde bu her türlü kontrolden uzak festivale bir miktar düzen getirmek üzere bazı kurallar konmuştur. Organizatörler işi, yılda yalnızca bir kez yapılan bu etkinlik için özel olarak gıda olarak tüketilmeye uygun olmayan bir domates türü yetiştirmeye kadar götürdüler. Şenlikler sabah saat 10 gibi katılımcıların yağlı bir direğin tepesine tutturulmuş bir jambonu ele geçirmek üzere yarışmalarıyla başlar. Seyirciler bir yandan tırmanışçıların üzerine hortumla su sıkarken diğer yandan da sokaklarda dans edip şarkı söylerler. Kilisenin çanı öğleyi çaldığında tepeleme domates dolu kamyonlar kasabaya girerken “to-ma-te, to-ma-te” çığlıklarının şiddeti gitgide artar. Derken bir su topunun ateşlenmesiyle asıl etkinlik başlar. Bu top atışı topyekûn saldırılarla domatesleri ezip fırlatmaya başlamak için bir yeşil ışıktır. Uzun mesafeli domates aşırtıcılığı, yakın mesafe suikastçiliği ve orta menzilli çengel atışlar… Tekniğiniz hangisi olursa olsun her şey sona erdiğinde oldukça farklı bir görünüme (ve dokunuma) sahip olursunuz. Yaklaşık bir saat sonra iliklerine kadar domates olmuş bombacılar içinde domatesi andıran pek az nesneye rastlandığı süngersi bir sokak salçası denizinde oynamaya bırakılır. İkinci bir top atışı savaşın bittiğinin işaretidir. | Entry #16078 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.57 | 2.63 (8 ratings) | 2.50 (8 ratings) |
- 2 users entered 2 "like" tags
- 1 user agreed with "likes" (1 total agree)
- 1 user disagreed with "likes" (1 total disagree)
-1 +1 Öykünün en fazla rağbet gören anlatımına göre | Flows well | Muge SOZEN | |
İspanyol usulü coşkulu sokak geçit törenleri, müzikleri ve havai fişekleriyle bu şenlikler Bunyol’un koruyucu azizleri olan Bakire Meryem ve Aziz Luis Bertran’ı anmak içindir | Flows well | Uygar_ No agrees/disagrees | |
- 8 users entered 37 "dislike" tags
- 9 users agreed with "dislikes" (32 total agrees)
- 4 users disagreed with "dislikes" (5 total disagrees)
| Mistranslations Were they too desperate? How do we know this? I think use of the word "umut" here is a mistranslation. | Ümit Karahan | |
gürültülü | Mistranslations not in the source text | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 sebze tezgâhını karşılarında buluyor | Mistranslations Was the "sebze tezgahı" wandering around, and then they found it standing opposite them? | Ümit Karahan | |
+1 1 -ve böylece yeni bir geleneğin doğmasına- | Punctuation Unnecessary use of hyphen | Ümit Karahan | |
olmuyor | Grammar errors Yanlış zaman kullanımı | Muge SOZEN No agrees/disagrees | |
+2 1 tırmanış | Mistranslations "Tırmanış" alone means nothing here. That only works in English. Something like "olayların kontrolsüz/zapt edilemez tırmanışı" would have been a better choice. | Eser Perkins | |
bir yasa çıkarmak suretiyle | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
yerel halkın arasından | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
hiçbir eksiği olmayan | Spelling | Zeki Güler No agrees/disagrees | |
düzmece | Mistranslations "düzmece" implies that the funeral ceremony did not actually happen. It means "sham", "fake", "bogus" etc. | Taner Tanrıöver No agrees/disagrees | |
domates | Mistranslations domatesler | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
söz etmeden de olmaz | Spelling too creative | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Savaş akşamı | Mistranslations The eve of something means a night before something | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
-1 +1 1 ikon | Other How about a Turkish word? We do have a better sounding alternative for this in Turkish. | Eser Perkins | |
bu her türlü kontrolden uzak | Spelling | Zeki Güler No agrees/disagrees | |
her türlü kontrolden uzak | Mistranslations Too far fetched and wrong. This event is not out of control, evident form the end of this very sentence. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 özel olarak gıda olarak tüketilmeye uygun olmayan | Other Sounds awkward | Muge SOZEN | |
tırmanışçılar | Mistranslations scramblers is not climbers | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
çığlık | Mistranslations chants are far from screams | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Uzun mesafeli domates aşırtıcılığı | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
sokak salçası | Spelling "sokak salçası" is used as a noun phrase and it does not mean anything in Turkish. | Zeynep Kocyigit No agrees/disagrees | |
| La Tomatina devrimini başlatan o mukkader ilk domatesi kim attı? Gerçek şu ki kimse bilmiyor. Belki bir Franco karşıtı isyancıydı veya çığırından çıkan bir karnavaldı. Hikâyenin en çok bilinen anlatımına göre, 1945’deki Los Gigantes (dev kâğıt kuklaların geçidi) sırasında, yerli halk biraz dikkat çekmek için arbede çıkaracak yer arıyordu. Bir sebze arabasının yanındaydılar ve olgunlaşmış domatesleri fırlatmaya başladılar. Masum seyirciler olaya dahil oldular ve ortam büyük bir uçan meyve savaşına dönüştü. Olayı başlatanlar domates satıcılarının parasını ödemek zorunda kaldılar, ama bu daha fazla domates savaşını—ve yeni bir geleneğin doğuşunu engelleyemedi. Başa çıkılamaz bir kargaşadan korkan yetkililer 1950’lerde bir dizi yasağı yürürlüğe koydular, kaldırdılar ve sonra tekrar koydular. 1951’de, yasaya karşı gelen bölge halkı, kamuoyu, salıverilmeleri için isyan edene kadar tutuklu kaldı. Domates yasaklarıyla ilgili en büyük yüzsüzlük, 1957’de domates yasaklarına karşı gelenler bir tabut ve geçit töreni ile tamamladıkları sahte bir domates cenazesi düzenlediklerinde vuku buldu. 1957’den sonra yerel yönetim zorluklara göğüs germeye karar verdi, birkaç kural koydu ve bu tuhaf geleneği kucakladı. Domatesler ilgi odağı olsa da, bir haftalık festivaller nihai güç gösterisine kadar sürer. Festival, sokak yürüyüşleri, müzik ve keyifli İspanyol stilinde havai fişek gösterileri ile Buñol azizlerinin (Meryem ve Aziz Louis Bertrand) bir kutlamasıdır. Savaştan önceki gece, yaklaşan arbede için gücünüzü toplamanıza yardımcı olması için, pirinç, deniz mahsulleri, safran ve zeytinyağından oluşan simgesel bir Valensiya tabağı olan destansı “paella" sunulmaktadır. Günümüzde, bu sınırsız festival düzenleyici bazı sınırlandırmalara sahiptir. Organizatörler sadece yılda bir düzenlenen bu eğlenceye özel bir tür tatsız tuzsuz domates ekecek kadar ileri gittiler. Şenlikler, sabah 10 civarında katılımcıların yağlı bir direğin ucuna takılmış domuz budunu kapmak için yarışmasıyla başlar. Seyirciler sokaklarda şarkı söyleyip dans ederken, tırmanmaya çalışanlara hortumla su sıkarlar. Kilisede öğlen çanları çalınca, "To-ma-te, to-ma-te!" çığlıkları zirveye ulaştığında, domates yüklü kamyonlar kasabaya girer. Ardından, bir tazyikli su atışı ile asıl olay başlar. Bu diğer katılımcılara karşı topyekûn ezilmiş domatesleri fırlatmak için yeşil ışıkların yanması demektir. Uzun mesafe aşırtma domatesler, yakın menzilli suikastçılar ve orta menzilli hukşatlar. Tekniğiniz ne olursa olsun, bittiğinde farklı (hissedecek ve) görüneceksiniz. Yaklaşık bir saat sonra, domatese batırılmış bombacılar vıcık vıcık sokak sosu denizinde bulunabilecek az miktardaki domates müsveddeleri ile oynamaya bırakılır. İkinci su atışı savaşın bittiğini belirtir. | Entry #17882 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.44 | 2.71 (7 ratings) | 2.17 (6 ratings) |
- 3 users entered 3 "like" tags
- 1 user agreed with "likes" (1 total agree)
- 4 users disagreed with "likes" (4 total disagrees)
-1 1 o mukkader ilk domatesi | Good term selection | unx | |
-3 2 yerli halk biraz dikkat çekmek için arbede çıkaracak yer arıyordu. | Flows well | Ümit Karahan | |
- 4 users entered 34 "dislike" tags
- 5 users agreed with "dislikes" (24 total agrees)
- 3 users disagreed with "dislikes" (8 total disagrees)
+2 yerli halk biraz dikkat çekmek için arbede çıkaracak yer arıyordu. | Mistranslations Sounds more like this: "the INDIGENOUS FOLK were looking for a PLACE to START a brawl to get some attention" | Taner Tanrıöver | |
+1 Bir sebze arabasının yanındaydılar | Mistranslations | Muge SOZEN | |
+1 ortam büyük bir uçan meyve savaşına dönüştü | Other awkward expression | Eser Perkins | |
-3 2 yüzsüzlük | Mistranslations "mock" alay, taklit, muzip-- "yüzsüzlük" impudence, effrontery, cheekiness | malpkilic | |
-2 2 yüzsüz | Mistranslations doesn't fit the context, though it is one of the meanings of effrontery. Just not for this context. Context is everything and has to be taken into consideration when choosing the correct meaning of the term. Yüzsüzlük makes no sense here. | Eser Perkins | |
kadar sürer. | Mistranslations "leads up to" doesn't mean "lasts until". | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 sokak yürüyüşleri, müzik ve keyifli İspanyol stilinde havai fişek gösterileri | Mistranslations keyifli İspanyol stilinde sokak yürüyüşleri, müzik ve havai fişek gösterileri | Muge SOZEN | |
(Meryem ve Aziz Louis Bertrand) | Other the use of brackets is not necesary and not faithful to the source. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Meryem | Omission Virgin Mary is translated either as Bakire Meryem or Meryam Ana | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Savaştan önceki gece | Other Sounds like there will be a war. Weird. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
için gücünüzü toplamanıza yardımcı olması için | Grammar errors repetition of "için" is unacceptable. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+3 Günümüzde, bu sınırsız festival düzenleyici bazı sınırlandırmalara sahiptir | Other paradox. how can something be "sınırsız" and "sınırlandırmalara sahip" at the same time? | Taner Tanrıöver | |
sınırsız | Mistranslations unfettered doesn't mean limitless | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
ekecek | Other Yetiştirecek would be a much better choice of word in the context. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
-1 +1 1 domuz budu | Other super obscure expression to translate ham when "jambon" is very well established. Google search results for jambon vs. domuz budu: 3.8 million vs 18.800. So only about less than 0.5% of Turkish people refer to ham as "domuz budu" | Taner Tanrıöver | |
zirveye ulaştığında | Spelling crescendo doesn't mean the peak or height of sound, it is the gradual increase in the loudness. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
tazyikli su atışı | Other tazyikli su genelde atılmaz, sıkılır, fışkırtılır veya püskürtülür. hani plajda arkadaşlarla şakalaşırken birbirine su atmak diye bir şey duymuşuzdur ama "tazyikli su atışı" kulağa gayet tuhaf geliyor. | Taner Tanrıöver No agrees/disagrees | |
olay | Mistranslations event (etkinlik), not an incident | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 topyekûn ezilmiş domatesler | Other awkward combination of words | Taner Tanrıöver | |
topyekûn ezilmiş domatesleri | Syntax | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 yeşil ışıkların yanması | Other Sounds awkward | Muge SOZEN | |
+2 1 domates müsveddeleri | Mistranslations | malpkilic | |
| Domates Festivalini başlatan o ilk can alıcı domatesi kim atmış olabilir? Gerçeği kimse bilmiyor. Belki Franko karşıtı bir ayaklanma belki de kontrolden çıkan bir karnavaldı. Hikayenin en popüler versiyonuna göre, 1945 yılındaki Los Gigantes (büyük karton kuklalar geçidi) festivali sırasında, yerel halk biraz dikkat çekmek için bir kavga mizanseni arayışındaymış. Nasıl olduysa, kendilerini bir sebze sepetinin yanında bulmuş ve birbirlerine olgunlaşmış domateslerden fırlatmaya başlamışlar. Her şey havada uçuşan meyve ve sebzelerle bir meydan savaşına dönüşene kadar masum izleyiciler de olaylarda yer almışlar. Olayları kışkırtanlar, domates satıcılarına verilen zararları ödemek zorunda kaldılarsa da, bütün bu olanlar, daha fazla domates savaşının, yani yeni bir geleneğin, ortaya çıkmasına engel olamadı. Ayaklanma olabilir korkusuyla yetkililer, 1950'li yıllarda kanun çıkararak bir dizi yasak getirdiler ve daha sonra ise bu yasakları gevşeterek tekrar eski hakları iade ettiler. 1951 yılında, yerel halktan yasaya karşı çıkanlar, serbest bırakılmaları için kitlesel protestolar düzenlenene kadar hapse atıldılar. Domates yasaklarına yönelik cüretkarlığın en ünlüsü ise, 1957 yılında, festival yanlılarının tabut ve geçit töreniyle birlikte kapsamlı bir domates cenaze merasimi düzenlemeleri oldu. 1957 yılından sonra yerel hükumet, bu durumun bütün zorluklarıyla yüzleşmeye karar verip bir kaç kural koydu ve bu tuhaf geleneği kucaklamayı seçti. Her ne kadar başrolü domatesler üstlense de, finalde yapılan domates savaşlarına kadar bir hafta boyunca şenlikler devam eder. Bu şenlikler süresince, sokaklarda geçit törenleri, müzik ve neşeli İspanyol tarzlarında havai fişeklerle, Bunyol şehrinin aziz koruyucuları Meryem Ana ve Aziz Louis Bertrand şerefine kutlamalar yapılır. Yaklaşan mücadelede gücünüzü toplamanız için, domates savaşı arifesinde, pirinç, deniz ürünleri, safran ve zeytinyağıyla yapılan geleneksel bir İspanyol yemeği olan, dillere destan paella pilavı ikram edilir. Bugün, bu sınırsız festivalin bazı kural ve ölçüleri bulunuyor. Organizatörler işi o kadar ileri götürdü ki, sadece her yıl düzenlenen bu etkinlik için özel tatsız domates çeşidi üretmeye bile başladılar. Şenlikler öğleden önce saat on gibi, katılımcıların yağlanmış bir direğin tepesine yerleştirilmiş jambonu kapmak için yarışmasıyla başlar. Seyirciler, sokaklarda dans edip şarkı söylerken karıştırıcılara hortumla su fışkırtırlar. Kilise çanı öğleni vurduğunda, domates dolu kamyonlar, "To-ma-te, to-ma-te!" tezahüratları doruğa ulaşırken şehre girerler. Daha sonra, tazyikli su aracının su sıkmasıyla esas etkinlik başlar. Bu, domateslerin parçalanması ve diğer katılımcılara topyekûn bir saldırı başlatılması için yeşil ışık anlamına gelir. Uzun mesafe domates atıcıları, yakın mesafe suikastçıları ve orta mesafe çengel atışlar. Tekniğiniz ne olursa olsun, zamanla her şey sona erdiğinde, çok farklı görüneceksiniz (ve hissedeceksiniz). Yaklaşık bir saat sonra, domatese bulanmış bombacılar, oynamaları için, artık domatesle çok az benzerliği kalan, cıvık salsa sosu denizine dönmüş sokaklarda oynamaya bırakılır. İkinci kez tazyikli su sıkılması ise, savaşın sona erdiğini ilan eder. | Entry #21194 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.36 | 2.71 (7 ratings) | 2.00 (6 ratings) |
- 1 user entered 1 "like" tag
- 2 users agreed with "likes" (2 total agrees)
- 1 user disagreed with "likes" (1 total disagree)
-1 +2 Şenlikler öğleden önce saat on gibi, katılımcıların yağlanmış bir direğin tepesine yerleştirilmiş jambonu kapmak için yarışmasıyla başlar. | Flows well | Taner Tanrıöver | |
- 5 users entered 33 "dislike" tags
- 7 users agreed with "dislikes" (29 total agrees)
- 6 users disagreed with "dislikes" (7 total disagrees)
-3 +5 4 can alıcı | Mistranslations it seems appropriate to use this only if the throwing of this tomato resulted with someone's death. | Taner Tanrıöver | |
+1 Gerçeği kimse bilmiyor. | Mistranslations | Cansel22 | |
| Other Turkish originated words could have been chosen. | Ümit Karahan | |
Nasıl olduysa | Other There is no "somehow" in the source text | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Her şey | Other Not in the source text. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Mistranslations Only "fruit" is used in the source text. | Muge SOZEN | |
| Other Previous sentences are in past perfect (-miş li geçmiş zaman:"...fırlatmaya başlamışlar.", "...yer almışlar."), but the last sentence is in simple past(-di li geçmiş zaman:" engel olamadı.") | Ümit Karahan | |
Ayaklanma olabilir korkusuyla | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 1950'li yıllarda kanun çıkararak bir dizi yasak getirdiler ve daha sonra ise bu yasakları gevşeterek tekrar eski hakları iade ettiler. | Mistranslations | Taner Tanrıöver | |
kitlesel protestolar düzenlenene kadar | Mistranslations Far from the source text, interpreted. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
festival yanlılarının tabut ve geçit töreniyle birlikte kapsamlı bir domates cenaze merasimi düzenlemeleri oldu | Omission mock | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
hükumet | Spelling hükümet or hükûmet both appear on TDK but not hükumet | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 durumun bütün zorluklarıyla yüzleşmeye karar verip | Mistranslations | Taner Tanrıöver | |
geçit törenleri, müzik ve neşeli İspanyol tarzlarında havai fişeklerle | Mistranslations Neşeli İspanyol tarzlarında geçit törenleri, müzik ve havai fişeklerle | Muge SOZEN No agrees/disagrees | |
aziz koruyucuları | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
kural ve ölçüleri | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Mistranslations calling people who are racing to climb a pole "karıştırıcı" makes no sense | Taner Tanrıöver | |
doruğa ulaşırken | Mistranslations crescendo means gradual increase in loudness, not the top | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Other seems quite redundant here when the sentence already ends with "oynamaya bırakılır": "Bombacılar oynamaları için sokak denizinde oynamaya bırakılır" | Taner Tanrıöver | |
artık domatesle çok az benzerliği kalan | Other awkward turn of phrase | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| La Tomatino devriminin fitilini ateşleyen ilk domatesi acaba kim attı? Gerçek şu ki kimse bilmiyor. Belki Franco karşıtı bir isyandı ya da çığırından çıkan bir karnaval. En tutulan rivayete göre, 1945 Los Gigantes festivalinde (kâğıt hamurundan yapılmış büyük kuklaların bir geçit töreni) kent sakinleri bir miktar ilgi çekebilmek için bir arbede tertiplediler. Etraftan bir sebze arabası buldular ve olgun domatesleri fırlatmaya başladılar. Olayla ilgisi olmayan seyirciler de işe dahil oldu ve havada uçuşan meyvelerden ibaret bir kargaşa manzarası ortaya çıkana kadar devam etti. Elebaşları, domates satıcılarının masrafları karşılamak zorunda kaldı, ama bu durum yeni domates savaşlarını ve yeni bir geleneğin doğuşunu durdurmadı. Olayların başa çıkılmaz biçimde tırmanmasından korkan yetkililer bu konuyla ilgili olarak önce yasa çıkardı, sonra gevşetti ve ardından 1950'lerde bir dizi yasak getirdi. 1951 yılında, yasaya karşı koyan kent sakinleri hapse atıldı; ta ki halk serbest bırakılmaları için ortalığı velveleye verene kadar. Domates yasaklarına en meşhur başkaldırı, 1957 yılında domates savaşı taraftarlarının domates için tabut ve cenaze alayı da içeren alay etme amaçlı cenaze töreni düzenlemesiyle gerçekleşti. 1957 yılından sonra yerel hükûmet meseleyi güzellikle çözmeye karar verdi, birkaç kural koydu ve bu kaçık geleneği kabullendi. Ön planda domates görünse de kapanış finali bir şenlik haftasının ardından gerçekleşir. İspanyolların coşkulu tarzındaki geçit törenleri, müzik ve havai fişekler eşliğinde Buñol'un koruyucu azizleri olan Bakire Meryem ve St. Louis Bertrand anılmaktadır. Yaklaşan arbede için güç toplamak amacıyla, savaş arifesinde pirinç, deniz ürünleri, safran ve zeytinyağından yapılan ikonik bir Valencia yemeği olan destansı paella ikram edilir. Bugün bu özgür festivalin tâbi olduğu bazı kurallar vardır. Organizatörler her yıl yapılan bu etkinliğe münhasır olarak özel bir tatsız domates türü yetiştiregelmişlerdir. Şenliklerin başlama vuruşu katılımcıların sabah 10 sularında yağlı bir direğin tepesine bağlanmış bir domuz budunu yakalamak için yarışmaya başlamasıyla yapılır. Seyirciler hem sokaklarda şarkı söyleyip dans eder hem de yarışmacıları hortumla ıslatır. Kilise çanları öğlen olduğunu belirtmek için çaldığında domateslerle yüklü kamyonlar şiddeti gittikçe artan "To-ma-te, to-ma-te! (domates, domates)" tezahüratları eşliğinde şehre akın eder. Daha sonra, tazyikli su fışkırtılarak esas etkinlik başlar. Bu başlama işaretiyle birlikte herkes domatesleri ezip atarak diğer katılımcılara elinden geldiğince saldırır. Uzun mesafeli domates aşırtmacıları, nokta atışı yapan suikastçılar ve orta mesafeli çengel atışları. Tekniğiniz ne olursa olsun süre bitimi yaklaştığında oldukça farklı görünürsünüz (ve hissedersiniz)! Hemen hemen bir saat sonra ortalıkta, domatese benzeyen çok az şeyin kaldığı süngerimsi sokak salsası denizinde oynayan domatese bulanmış bombacılar kalır. İkinci bir tazyikli su fışkırtılarak savaşın bitişi ilan edilir. | Entry #15779 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.20 | 2.25 (8 ratings) | 2.14 (7 ratings) |
- 3 users entered 4 "like" tags
- 3 users agreed with "likes" (4 total agrees)
- 1 user disagreed with "likes" (2 total disagrees)
-1 +3 1 La Tomatino devriminin fitilini ateşleyen ilk domatesi acaba kim attı? | Flows well | malpkilic | |
-1 1 yüklü kamyonlar şiddeti gittikçe artan "To-ma-te, to-ma-te! (domates, domates)" tezahüratları eşliğinde şehre akın eder | Flows well | Uygar_ | |
- 5 users entered 29 "dislike" tags
- 10 users agreed with "dislikes" (23 total agrees)
- 4 users disagreed with "dislikes" (7 total disagrees)
+1 devriminin fitilini ateşleyen ilk domatesi | Omission fateful | Eser Perkins | |
-2 +2 2 kâğıt hamurundan yapılmış büyük kuklaların bir geçit töreni | Syntax machine translation | malpkilic | |
büyük | Mistranslations giant means dev, not büyük (big). Understatement. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
bir miktar ilgi çekebilmek için | Other sounds weird | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Etraftan bir sebze arabası buldular | Other Sounds too sketchy | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 havada uçuşan meyvelerden ibaret bir kargaşa manzarası ortaya çıkana kadar devam etti | Grammar errors Düşük cümle, neyin devam ettiği belirsiz. | Muge SOZEN | |
+3 domates satıcılarının masrafları karşılamak | Grammar errors "masraflarını" | Taner Tanrıöver | |
önce yasa çıkardı, sonra gevşetti ve ardından 1950'lerde bir dizi yasak getirdi. | Mistranslations they enacted a series of bans, relaxed and then reinstated them. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+4 alay etme amaçlı cenaze töreni | Other awkward expression | Eser Perkins | |
Ön planda domates görünse de | Other Just weird. And why domates? It should be plural. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
İspanyolların coşkulu tarzındaki geçit törenleri, müzik ve havai fişekler eşliğinde Buñol'un koruyucu azizleri olan Bakire Meryem ve St. Louis Bertrand anılmaktadır. | Mistranslations "Celebration" is not translated. | Muge SOZEN No agrees/disagrees | |
St | Other Should have been translated as "Aziz" | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 1 münhasır olarak özel | Other "münhasır olarak" and "özel" mean the same thing anyway | Taner Tanrıöver | |
+2 1 yetiştiregelmişlerdir | Spelling "-egelmek", regional expression | malpkilic | |
başlama vuruşu | Mistranslations the festivities are not a soccer match | Taner Tanrıöver No agrees/disagrees | |
| Other super obscure expression to translate ham when "jambon" is very well established. Google search results for jambon vs. domuz budu: 3.8 million vs 18.800. So only about less than 0.5% of Turkish people refer to ham as "domuz budu" | Taner Tanrıöver | |
| Mistranslations "domuz budu" is not running away anywhere. There is no need to "catch". | Ümit Karahan | |
-1 1 Kilise çanları öğlen olduğunu belirtmek için çaldığında | Other awkward | Eser Perkins | |
Uzun mesafeli domates aşırtmacıları | Other Bizzare expression | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
İkinci bir tazyikli su fışkırtılarak | Other weird wording. "ikinci kez" would have sounded better | Taner Tanrıöver No agrees/disagrees | |
| La Tomatina devrimini başlatan kaderi belirleyen o ilk domatesi kim fırlattı? Gerçekte hiç kimse bilmemektedir. Belki de, bir Franco karşıtı isyan veya çığırından çıkan bir karnavaldı. Hikâyenin en popüler versiyonuna göre, 1945 yılındaki Los Gigantes şenliği (dev bir kağıttan kukla geçit töreni) sırasında, yerli halk biraz dikkat çekmek için kavga çıkarmak istiyordu. Tam o sırada, yakınlarında bulunan bir sebze arabasını fark ettiler ve olgun domatesleri fırlatmaya başladılar. Masum seyirciler olaya karıştı ve sonunda olay sebzelerin uçuştuğu büyük bir meydan kavgasına tırmandı. Olayın kışkırtıcıları domates satıcılarının zararlarını tazmin etmek zorunda kaldı, ancak bu durum domates savaşlarının daha fazla tekrarlanmasını – ve yeni bir geleneğin doğmasını – engellemedi. Olayların başa çıkılmaz bir biçimde tırmanmasından korkan yetkililer, 1950’li yıllarda bir dizi yasak koydular, bu yasakları hafiflettiler ve daha sonra yeniden getirdiler. 1951’de yasaya karşı koyan yerel halktan bazı kişiler, serbest bırakılmaları için halk isyanı çıkıncaya kadar hapsedildiler. Domates yasaklarına karşı en ünlü küstahlık, taraftarlar 1957 yılında bir tabut ve tören alayı ile tamamlanan bir cenaze töreni düzenledikleri zaman meydana geldi. 1957 yılından sonra, yerel yönetim zorlukların üstesinden gelmeye karar verdi, birkaç kural koydu ve sonunda tuhaf geleneği benimsedi. Domateslerin ön plana çıkmasına rağmen, son karşılaşmaya bir hafta süren şenliklerin sonunda ulaşılır. Bu, neşeli İspanyol tarzında sokak gösterileri, müzik ve havai fişeklerle, Buñol’un koruyucu azizleri Meryem Ana ve Aziz Louis Bertrand’ın bir kutlamasıdır. Yaklaşan kavgaya gücünüzü toplamaya yardım etmek için, savaş öncesinde, pirinç, deniz ürünleri, safran ve zeytinyağından oluşan simgesel bir Valensiya yemeği olan destansı paella sunulur. Günümüzde, bu özgür şenliği düzenlemek için bazı önlemler alınmaktadır. Şenlik düzenleyicileri biraz ileri gidip, sırf bu yıllık etkinlik için yemelik olmayan özel bir domates çeşidi bile yetiştirmişlerdir. Şenlikler, katılımcıların yağlı bir direğin tepesine takılmış bir jambonu kapmak için yarıştıkları sabah saat 10 civarında başlar. Seyirciler, sokaklarda şarkı söyleyerek ve dans ederek, yarışa katılanları hortumla ıslatırlar. Kilisenin çanı öğleyi vurduğu zaman, domates dolu kamyonlar kasabaya girerken, “Do-ma-tes, do-ma-tes!” tezahüratları doruğa ulaşır. Daha sonra, bir tazyikli su aracının su fışkırtmasıyla, ana etkinlik başlar. Bu, diğer katılımcılara karşı saldırılarda bütün gücünüzle domates ezmek ve fırlatmak için yeşil ışıktır. Uzun mesafe domates atanlar, yakın mesafeli suikastçiler ve orta menzilli çengel atışçılar – tekniğiniz ne olursa olsun, her şey bittiği zaman, oldukça farklı görünürsünüz (ve hissedersiniz). Yaklaşık bir saat sonra, domatesle sırılsıklam olmuş bombacılar, domatese benzeyen hemen hemen hiçbir şeyin kalmadığı, vıcık vıcık bir domates sosu denizinde oynamaya bırakılırlar. Tazyikli su aracının ikinci bir su fışkırtması savaşın bittiğini işaret eder. | Entry #19588 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.19 | 2.50 (8 ratings) | 1.88 (8 ratings) |
- 4 users entered 34 "dislike" tags
- 7 users agreed with "dislikes" (24 total agrees)
- 2 users disagreed with "dislikes" (2 total disagrees)
+3 başlatan kaderi belirleyen | Spelling bad wording. There is no such phrase in Turkish. | Zeki Güler | |
| Spelling too formal, not sounds natural | Zeki Güler | |
dev bir | Spelling giant refers to the puppets, not to the parade | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 kavga çıkarmak istiyordu | Spelling mistranslation | Zeki Güler | |
| Spelling "olay .. meydan kavgasına tırmandı". Weird word. "Dönüştü" is used in Turkish. | Zeki Güler | |
daha fazla tekrarlanmasını | Other awkward | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
-1 1 – ve yeni bir geleneğin doğmasını – | Other Hyphens are not so common in Turkish, and besides, unnecessary here. A comma would do better. ", ve yeni bir geleneğin doğmasını " | Ümit Karahan | |
bazı | Other doesn't exist in the source text | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Other Chosen word gives a too negative meaning. | Ümit Karahan | |
taraftarlar | Spelling wrong word | Zeki Güler No agrees/disagrees | |
bir tabut ve tören alayı ile tamamlanan | Other awkward expression | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
bir cenaze töreni | Omission "Mock" was not translated | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+3 zorlukların üstesinden gelmeye karar verdi | Mistranslations | Eser Perkins | |
karşılaşmaya bir hafta süren şenliklerin sonunda ulaşılır. | Spelling Weird wording. | Zeki Güler No agrees/disagrees | |
+1 kavgaya gücünüzü toplamaya yardım etmek için | Syntax | Zeki Güler | |
+1 1 yemelik | Spelling Weird. It should be "sofralık". | Zeki Güler | |
+1 için yarıştıkları sabah saat 10 civarında başlar. | Spelling odd structuring of sentence | Zeki Güler | |
yarışa katılanları | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Kilisenin çanı öğleyi vurduğu zaman, domates dolu kamyonlar kasabaya girerken, | Syntax odd sentence structure | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
doruğa | Mistranslations crescendo is a gradual increase in loudness, not the peak | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Yaklaşık bir saat sonra, domatesle sırılsıklam olmuş bombacılar, domatese benzeyen hemen hemen hiçbir şeyin kalmadığı, vıcık vıcık bir domates sosu denizinde oynamaya bırakılırlar. | Punctuation why so many unnecessary commas? sentence cannot flow and meanıng is lost | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 ikinci bir su fışkırtması | Spelling weird structuring/wording | Zeki Güler | |
bittiğini | Spelling miswording. It should be "bittiğine" | Zeki Güler No agrees/disagrees | |
| Bir domatesin La Tomatina devrimine yol açacağını kim bilebilirdi ki? Açıkçası hiç kimse. Belki Franco’ya karşı bir isyan, belki de kontrolden çıkmış bir festivaldi. En yaygın söylentiye göre, 1945’lerde Los Gigantes festivali (devasa bir geçit töreni) sırasında, yerli halktan birileri dikkat çekmek amacıyla itişip kakışırken, yakındaki bir manava rastlıyor ve tezgahtaki olgun domatesleri birbirlerine fırlatmaya başlıyorlar. Etraftaki seyirciler de curcunaya dâhil oluyor ve olay devasa boyutlara ulaşıyor. Olayı başlatanlar domateslerin parasını ödemek zorunda kalsalar da, olayın tekrarlanması önlenemiyor - ve yeni bir gelenek doğuyor. Olayların kontrol edilemez boyutlara ulaşmasından endişe eden yöneticiler, 1950’lerde bir dizi yasak getiriyor, gevşetiyor ve ardından tekrar uyguluyor. 1951 yılında yasaya karşı gelenler tutuklanıyor ve kamuoyunun yoğun baskısı sonucunda serbest bırakılıyorlar. Domates savaşı yasağına karşı en meşhur hareket ise, yasaya karşı olanların 1957 yılında domatesleri bir tabuta oyarak alaycı bir cenaze merasimi düzenlemeleriyle gerçekleşiyor. Bu tarihten sonra, yerel yönetim sorunu çözmeye karar veriyor ve birtakım kurallar getirerek bu çılgın geleneği kabulleniyor. Her ne kadar olayın merkezinde domatesler olsa da, bir hafta süren şenlikler bir şölenle son buluyor. Bunol kasabasının koruyucu melekleri Meryem Ana ve Aziz Louis Bertrand’ın anıldığı, sokak yürüyüşlerinin yapıldığı ve İspanyol tarzı eğlenceli havai fişeklerin atıldığı bir kutlama halini alıyor. Nihai karşılaşma öncesi güç toplamak için pilav, deniz ürünleri, safran ve zeytinyağı ile yapılan, Valencia’nın meşhur pilavı paella ikram ediliyor. Bu çılgın festivale günümüzde biraz çekidüzen verilmiş durumda. Etkinlik organizatörleri yılda bir kez düzenlenen bu şenliğe özel, tatsız ve sulu bir domates türü bile yetiştiriyorlar. Festival, sabah saat 10 civarında, katılımcıların kaygan bir direğin tepesine yerleştirilmiş bir salamı kapmak için yarışmaları ile başlıyor. İzleyenler bir yandan şarkılar söyleyerek dans ederken, diğer yandan hortumlarıyla motosikletlileri ıslatıyorlar. Kilise çanı öğle vaktinin geldiğini duyurduğunda, domates yüklü kamyonlar kasabaya giriyor ve “do-ma-tes, do-ma-tes!” çığlıkları zirveye ulaşıyor. Bu sırada top atışıyla asıl etkinlik, yani domatesleri ezerek rakiplere topyekün saldırı başlıyor. Uzaktan domates fırlatanlar, yanıbaşınızdan kafanıza domates geçirenler ve başınıza domates yapıştıranlar... Hangi tekniği kullanırsanız kullanın, şenlik bittiğinde çok farklı görünüyor ve kendinizi çok farklı hissediyorsunuz. Yaklaşık bir saat sonra domateslerden eser kalmıyor ve domatese bulanmış katılımcılar sokaktaki salça denizinde yüzmeye başlıyorlar. İkinci top atışıyla da etkinlik sona eriyor. | Entry #16274 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.13 | 2.25 (8 ratings) | 2.00 (7 ratings) |
- 2 users entered 2 "like" tags
- 1 user agreed with "likes" (1 total agree)
- 3 users disagreed with "likes" (3 total disagrees)
| Good term selection This is pretty good compared to non-Turkish-orginated "popüler versiyon". | Ümit Karahan | |
- 6 users entered 34 "dislike" tags
- 8 users agreed with "dislikes" (51 total agrees)
- 3 users disagreed with "dislikes" (3 total disagrees)
-1 +6 1 Bir domatesin La Tomatina devrimine yol açacağını kim bilebilirdi ki? | Mistranslations | Ümit Karahan | |
Bir domatesin La Tomatina devrimine yol açacağını kim bilebilirdi ki | Omission first fateful tomato that started | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Açıkçası hiç kimse. | Spelling not a correct translation | Bumin Ergenekon No agrees/disagrees | |
+5 devasa bir geçit töreni | Mistranslations "a giant paper mâché puppet parade" mistranslation and omission | malpkilic | |
| Omission Unnecessary omission of the word "innocent". | Ümit Karahan | |
-1 +2 1 olayın tekrarlanması önlenemiyor | Mistranslations Gives a meaning as if it does not tell about a feast, but disaster. | Ümit Karahan | |
| Grammar errors If "ve" is used, then the usage of hyphen is wrong. | Muge SOZEN | |
yoğun baskıs | Mistranslations outcry doesn't mean yoğun baskı | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+4 domatesleri bir tabuta oyarak | Mistranslations There is not any word in the source text that says they put tomatos into a moffin. It may have been, but we do not know exactly. | Ümit Karahan | |
+2 alaycı bir cenaze merasimi | Other sounds weird | malpkilic | |
sorunu çözmeye karar veriyor | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 bir hafta süren şenlikler bir şölenle son buluyor | Mistranslations | Muge SOZEN | |
+1 sokak yürüyüşlerinin yapıldığı ve İspanyol tarzı eğlenceli havai fişeklerin atıldığı | Omission "Music" is omitted. | Muge SOZEN | |
| Mistranslations This word is generally used for sport games like football, basketball, etc. | Ümit Karahan | |
pilav | Mistranslations rice here is the ingredient pirinç | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
pilav | Mistranslations "dish" | Muge SOZEN No agrees/disagrees | |
| Other original sentence does not make any comment on the juiciness of the tomatoes | malpkilic | |
zirve | Mistranslations crescendo means a gradual increase in loudness, not the peak | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Mistranslations It is understood normal, war cannonball. | Ümit Karahan | |
yanıbaşınızdan kafanıza domates geçirenler | Other awkward | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+3 başınıza domates yapıştıranlar | Mistranslations A very far translation from the original meaning. | Ümit Karahan | |
| Mistranslations "katılımcılar" means "participants", not "bombers," which is what the source text says | Eser Perkins | |
salça | Mistranslations "salça" tomato paste or tomato sauce | malpkilic No agrees/disagrees | |
salça denizinde | Omission squishy was omitted | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| La Tomatina devrimini başlatan kaderin o ilk domatesini kim attı? Gerçek şu ki kimse bilmiyor. Belki Franco karşıtı bir ayaklanmaydı, ya da çığırından çıkan bir karnaval. En bilinen hikâyeye göre, 1945’teki Los Gigantes festivali (kâğıttan kuklaların dev bir geçiş alayı ) sırasında, yerel halk biraz dikkat çekmek için hırgür çıkaracak yer arıyordu. Bir sebze arabasının yanında bitiverdiler ve olgunlaşmış domatesleri olanca güçleriyle fırlatmaya başladılar. Olaylar büyüyüp meyvelerin havada uçuştuğu kitlesel bir galeyana dönüşünceye kadar masum seyirciler de işin içine girmişti bile. Elebaşları domates satıcılarının zararlarını ödemek zorunda kaldı ama bu, daha fazla domates savaşı meydana gelmesini ve yeni bir geleneğin doğmasını engelleyemedi. Olayların tırmanarak bir isyana dönüşmesi korkusuyla yetkililer, yasal olarak izin verip çok fazla kısıtlama getirmedi. Ancak daha sonra, 1950’lerde bir takım yasaklar geri geldi. 1951’de, yerel halktan yasaya karşı gelenler, halk tarafından serbest bırakılmaları yönünde yapılan büyük çaplı protestolara değin hapislerde tutuldu. Domates yasaklarına karşı en ünlü eylem 1957’de, taraftarların, domates için tabutu ve yürüyüş alayıyla gerçeğinden farksız bir sembolik cenaze töreni düzenlemeleriydi. 1957 yılından sonra yerel yönetim, çözüm için her yolu denemeye karar vermesinden sonra, birkaç kural koyarak bu tuhaf geleneği kabullenme yoluna gitti. Başrolünde domateslerin bulunmasına rağmen, sıra son hesaplaşmaya bir hafta süren bir şenliğin ardından gelir. Buñol’un koruyucu azizleri Bakire Meryem ve Aziz Louis Bertrand’ın şölenidir bu; neşeli İspanyol tarzındaki geçit töreni, müziği ve havai fişekleriyle. Yakında kopacak olan yaygaradan önce, gücünüzü toplamanız için Valensiya’nın pilavının, deniz ürünlerinin, safranının ve zeytinyağının görücüye çıktığı destansı bir yemek, paella dağıtılır meydan muharebesinin hemen öncesinde. Günümüzde kısıtlanmayan bu festivalde, düzene yönelik bazı tedbirler vardır. Organizatörler sırf yılda bir düzenlenen bu etkinlik için işi, yenmeyen özel bir tür domates yetiştirmeye kadar getirdiler. Şenlikler sabah saat 10 civarında, katılımcıların yağlanmış bir direğin tepesinde duran domuz budunu kapmak için birbirleriyle yarışmasıyla başlar. Seyirciler bir taraftan sokaklarda dans edip şarkı söylerken, diğer taraftan az sonra ortalığı karıştıracak olan katılımcıları hortumlarla ıslatırlar. Kilisenin çanı öğle vaktini duyurduğunda tıka basa domates dolu kamyonlar, gittikçe şiddetlenen “Do-ma-tes! Do-ma-tes!” tezahüratları arasında kasabaya girer. Sonra, bir arozözden tazyikli su püskürtülmesiyle ana etkinlik başlar. Böylece katılımcı arkadaşlarınıza yapacağınız top yekun taarruzlarda domatesleri ezmenize ve fırlatmanıza yeşil ışık yakılmış olur. Uzun menzilli domates fırlatma, sinsi nokta atışı ya da orta menzilli aşırtma atış. Tekniğiniz ne olursa olsun, sona erdiğinde oldukça farklı görünüyor ve hissediyor olursunuz. Yaklaşık yarım sat sonra domatese bulanmış bombacılar, içerisinde domates demeye bin şahit isteyen az sayıda domatesin kaldığı, süngerimsi bir salça denizine dönen sokakta oynamaya koyulurlar. İkinci defa püskürtülen tazyikli su, meydan muharebesinin sona erdiğini haber verir. | Entry #21556 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.10 | 2.00 (5 ratings) | 2.20 (5 ratings) |
- 5 users entered 28 "dislike" tags
- 9 users agreed with "dislikes" (32 total agrees)
- 3 users disagreed with "dislikes" (10 total disagrees)
-1 +6 1 kaderin o ilk domatesi | Other weird expression | Eser Perkins | |
| Mistranslations Giant refers to the puppets, not the parade itself. Hence the name Los Gigantes. | Eser Perkins | |
-1 1 kitlesel | Mistranslations Kitlesel means mass, not massive. | Eser Perkins | |
+4 1 Olayların tırmanarak bir isyana dönüşmesi korkusuyla yetkililer, yasal olarak izin verip çok fazla kısıtlama getirmedi | Mistranslations | Taner Tanrıöver | |
+1 1 eylem | Mistranslations effrontery doesn't mean eylem. | Eser Perkins | |
+1 çözüm için her yolu denemeye karar vermesinden sonra | Mistranslations | Taner Tanrıöver | |
sıra son hesaplaşmaya bir hafta süren bir şenliğin ardından gelir. | Syntax Not fluid | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Buñol’un koruyucu azizleri Bakire Meryem ve Aziz Louis Bertrand’ın şölenidir bu; neşeli İspanyol tarzındaki geçit töreni, müziği ve havai fişekleriyle. | Other awkward turn of phrase separated awkwardly with a semicolon | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Valensiya’nın pilavının, deniz ürünlerinin, safranının ve zeytinyağının görücüye çıktığı destansı bir yemek, paella dağıtılır meydan muharebesinin hemen öncesinde. | Other Too much interpretation of the source text. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
pilavının, deniz ürünlerinin, safranının ve zeytinyağının | Mistranslations This sounds as if pilav, seafood, saffron, olive oil and yet paella are all separately served. Not reflecting the meaning where all these ingredients make up the dish called Paella. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Inconsistencies It contradicts the rest of the sentence where it says "...has some measure of order." | Eser Perkins | |
-1 1 az sonra ortalığı karıştıracak olan katılımcıları | Mistranslations How exaggerated and overly interpreted is that!! | Eser Perkins | |
sinsi nokta atışı | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
-1 1 sünger | Mistranslations Before checking the entries in Tureng, I would suggest you check the given context. The fact that it is one of the many given meanings in Tureng doesn't make it correct in the given context. How can crushed tomatoes be sponge-like? | Eser Perkins | |
| “La Tomatina” devrimini başlatan, geleceğe yön veren ilk domatesi fırlatan kimdi acaba? Gerçek şu ki, bu bilinmezin sır perdesi henüz aralanmamıştır. Kim bilir, belki de ilk domatesin fırlatılışına Franco karşıtı bir ayaklanma sırasında, belki de kontrolden çıkan bir karnaval esnasında tanık olunmuştur. Ağızlarda dolaşan bir rivayet der ki, “Los Gigantes” festivali denilen kocaman kâğıt hamuru kukla festivali sırasında yerel sakinler dikkat çekmek için dalaşıyorlar görüntüsü vermeye çalışırlar. Yakınlarda bir sebze el arabasına rastlarlar ve olgun domatesleri sağa sola atma işine girişirler. Olaya masum izleyiciler de taraf olunca, ortalık havada uçuşan sebze arbedesine dönüşür. Olayın elebaşları domates satıcılarının zararını telafi etmek zorunda kalsa da, domates arbedesinin sonrası gelir, domates savaşları baş göstermeye başlar - ve böylece yeni bir gelenek doğmuş olur. Olayın başa çıkılmaz boyutlara tırmanmasından endişe eden yetkililer 1950’lerde bir dizi yasağı devreye sokar, daha sonra bu yasaklar gevşetilir ve ardından yeniden sıkılaştırılır. 1951’de kanuna başkaldıran yerel sakinler hapse atılır, ta ki halkın feryadı onların serbest bırakılmasını sağlayana dek. Domates yasaklarının ağızlara sakız olmuş yüzsüzüne 1957’de rastlanır, bu yasağın taraftarları yalancıktan bir domates cenaze merasimi düzenler, tabi ki tabut ve cenaze alayı bu merasimin olmazsa olmazıdır. 1957’den sonra yerel hükümet olayı sineye çekmeye karar verir, birkaç kural koyar ve epeyce tuhaf geleneğe kucak açar. Domates merkezi bir yer tutsa da, şenlik haftasını izleyen, nihayetinde final karşılaşmasıdır. Burada hem Bunol’un koruyucu azizleri, Meryem Ana ve aziz Luis Bertran adına kutlamalara tanık olmak, hem de coşkulu bir İspanyol tarzda müzik eşliğinde sokak geçitlerini, havai fişek gösterilerini bir arada görmek mümkün. Acımasızca yaklaşan arbede için güç toplamak isteyenler için savaş öncesinde destansı bir yemek olan “Paella” ikram edilir, sahneye pirinç, deniz mahsulleri, safran ve zeytinyağından yapılan kült bir Valensiya yemeği çıkar. Günümüzde sınır tanımayan bu festivale bir nebze de olsa bir düzen verilmiştir. Organizatörler o denli ileri gitmişler ki, yenmeyecek kadar nahoş bir tadı olan özel bir domates çeşidi sırf yıllık düzenlenen bu etkinlik için yetiştirilir. Şenlikler katılımcıların yağlı bir direk üzerindeki jambonu kapmak için kıyasıya bir mücadeleye girişip koşmaya başladığı saat 10:00 civarında başlar. Seyirciler sokaklarda şarkı söylerken ve dans yaparken aynı zamanda kapışanları hortumla baştan aşağı yağmura tutar. Kilise çanı öğle saatini çaldığında ağzına kadar domates dolu kamyonların şehir istilası başlarken ‘To-ma-te, to-ma-te!’ şeklindeki monoton ezgiler doruğa ulaşır. İşte o andadır ki, su topunun atış yapmasıyla esas olay başlar. O anda ezerek ve domatesleri fırlatarak katılımcı arkadaşlara karşı kararlı bir taarruza geçmek için yeşil ışık yakılmıştır. Uzun mesafeli domates fırlatıcıları, kısa mesafeli suikastçılar ve orta mesafeli çengel atışı yapanlar - hepsi keşmekeş bir araya gelir. Atış tekniğiniz ne olursa olsun, olayın kapanışına doğru farklı bir görüntüye bürünmüşsünüzdür (ve kendinizi farklı hissediyorsunuzdur). Neredeyse bir saat sonra domatesle sırsıklam olan bombacıların yapışkan Meksika sosu gölü içinde yüzmesi önünde artık hiç bir engel kalmazken bu gölün içinde domatesi andıran bir şeye rastlamak artık imkânsızdır. İkinci bir top atışı ise savaşın bittiğinin habercisidir. | Entry #19805 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.09 | 2.17 (6 ratings) | 2.00 (7 ratings) |
- 1 user entered 2 "like" tags
- 1 user agreed with "likes" (1 total agree)
- 3 users disagreed with "likes" (4 total disagrees)
-3 Ağızlarda dolaşan bir rivayet der ki | Flows well | Muge SOZEN | |
-1 +1 1 tabi ki tabut ve cenaze alayı bu merasimin olmazsa olmazıdır | Flows well | Muge SOZEN | |
- 6 users entered 44 "dislike" tags
- 8 users agreed with "dislikes" (47 total agrees)
- 2 users disagreed with "dislikes" (2 total disagrees)
Gerçek şu ki, bu bilinmezin sır perdesi henüz aralanmamıştır. | Spelling not correctly translated; deviation from the original. | Bumin Ergenekon No agrees/disagrees | |
bu bilinmezin sır perdesi henüz aralanmamıştır | Mistranslations Too much interpreation, rewriting. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
-1 +2 1 sır perdesi | Mistranslations Addition of an unccessary word that is not in the source text. | Ümit Karahan | |
+3 Kim bilir, belki de ilk domatesin fırlatılışına Franco karşıtı bir ayaklanma sırasında, belki de kontrolden çıkan bir karnaval esnasında tanık olunmuştur. | Mistranslations An unnecessary, too long sentence structure. | Ümit Karahan | |
belki de ilk domatesin fırlatılışına Franco karşıtı bir ayaklanma sırasında, belki de kontrolden çıkan bir karnaval esnasında tanık olunmuştur. | Mistranslations Exaggerated and far from the source text. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Los Gigantes” festivali denilen kocaman kâğıt hamuru kukla festivali sırasında | Other weird | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 yerel sakinler dikkat çekmek için dalaşıyorlar görüntüsü vermeye çalışırlar | Other Sounds weird. | Muge SOZEN | |
| Mistranslations An unnecessary try for being formal results in a wrong sentence which means "they set up a business". | Ümit Karahan | |
+4 havada uçuşan sebze arbedesi | Mistranslations It gives a meaning as if vegetables fly and fight against each other on their own. | Ümit Karahan | |
domates | Other Three times domates is way too repetitive | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+2 domates savaşları baş göstermeye başlar | Mistranslations | Muge SOZEN | |
ve böylece yeni bir gelenek doğmuş olur | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 1 ağızlara sakız olmuş yüzsüzüne | Syntax | malpkilic | |
yalancıktan | Other Not that it is wrong but does sound funny. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 tabi ki tabut ve cenaze alayı bu merasimin olmazsa olmazıdır. | Mistranslations Too much effort put into this tranlation to be creative but the translator actually rewrote the text to be a totally different article. Not faithful to the original, way too free and interpreted. Each sentence is something else. With so much freedom in translation, anyone can make it fun to read. | Eser Perkins | |
ve epeyce tuhaf geleneğe | Syntax | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 şenlik haftasını izleyen, nihayetinde final karşılaşmasıdır | Other Sounds awkward. | Muge SOZEN | |
+1 Burada hem Bunol’un koruyucu azizleri, Meryem Ana ve aziz Luis Bertran adına kutlamalara tanık olmak, hem de coşkulu bir | Other The whole sentence is rewritten. Is this a translation or a transcreation contest? | Eser Perkins | |
| Spelling It should start with a capital letter ("Aziz"). | Muge SOZEN | |
+1 İspanyol tarzda müzik eşliğinde sokak geçitlerini, havai fişek gösterilerini bir arada görmek mümkün. | Omission music, fireworks and street parades are in the Spanish fashion, not just music | malpkilic | |
Acımasızca yaklaşan arbede | Omission | malpkilic No agrees/disagrees | |
için güç toplamak isteyenler için | Other repetitive: "için" twice | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
savaş öncesinde destansı bir yemek olan “Paella” ikram edilir, sahneye pirinç, deniz mahsulleri, safran ve zeytinyağından yapılan kült bir Valensiya yemeği çıkar. | Other Interpreted | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Mistranslations "kült" "cult" irrelevant | malpkilic | |
kıyasıya bir mücadeleye girişip koşmaya başladığı saat 10:00 civarında başlar. | Syntax | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
baştan aşağı yağmura tutar. | Mistranslations Where exactly in the source text is this? | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
İşte o andadır ki | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
yapışkan | Mistranslations tomatoes are not known to be sticky. | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+3 artık hiç bir engel kalmazken | Mistranslations Addition of a too long phrase unnecessarily. There is no word in the source text corresponding to this. | Ümit Karahan | |
| La Tomatino devrimini baslatan,herseyi degistiren o ilk domatesi kim firlatmisti? Gercek su ki bunu kimse bilmez.Belki Franko karsiti bir isyanciydi, belki de kontrolden cikan bir karnavaldi.Hikayenin en populer versiyonuna gore, 1945 Los Gigantes Festivali( devasa kagit kukla gosterisi) surerken, yoredeki yerliler dikkatleri uzerlerine cekmek icin bir kavga sahneleme arayisindaydilar.O sirada bir sebze tablasinin yakinindaydilar ve oradaki domatesleri firtlatmaya basladilar.Olay, meyvelerin havada ucustugu meydan kavgasina tirmanincaya kadar, masum izleyiciler de olaya dahil oldular.Olayi kiskirtanlar daha sonra domates saticisina odeme yapmis olsalar da bu, domates kavgasinin tekrarini ve yeni bir gelenegin dogusunu engelleyememisti. Basina buyruk bu tirmanistan urken yetkilier duruma mudahele ettiler,olay duruldu ve 1950’de bir seri yasaklar getirdiler.1951’de bu yasalara karsi cikan yerliler,ta ki halk bu yerlilerin serbest birakilmasi icin buyuk bir isyan cikarincaya dek, hapis ile cezalandirilmislardi,Domates yasagina en meshur acimasiz baskaldiri 1957’de,yanlilarin tabut ve konvoy dahil olmak uzere domates icin sahte bir cenaze toreni duzenlemeleriyle gerceklesti.1957’den sonra, yerel hukumet ,bir seri kurallar koyarak duruma uyum gostermeye ve bu garip gelenegi kucaklamaya karar verdi. Kutlamalarin merkezinde domates olsa da,bir haftalik bu festival bir final gosterisine dogru yol alir.Simdi bu kutlama, Bunol’un koruyuculari kutsal Meryem Ana, Lousi Bertrand’in sokak gosterileri, muzik vehavai fisekleriyle kutlandigi eglenceli bir Ispanyol modasina donusmustur.Dovuslerin olacagi aksam,kendilerini bekleyen meydan kavgasina guc toplamalari icin, katilimcilara geleneksel Ispanyol Paellasi sunulur, simgelesmis meshur Valensia pilavi, deniz urunleri,safran ave zeytin yagi gosterime cikarilir. Bugun serbestlestirilmis bu festival bir olcude belli duzenlemelere sahiptir.Her yil gerceklesen bu olayi duzenleyenler, tadina bakilmayacak kadar kotu tadi olan ozel domatesler yetistirecek kadar ileri gitmislerdir.Gosteriler sabah 10’da , katilimcilarin yagli bir diregin tepesindeki jambonu almak icin girdikleri yaris ile baslar.Izleyiciler,bir yandan sokakta sarki soyleyip dans ederlerken,bir yandan da direge tirmananlari hortumla suya tutarlar.Kilise zili oglen oldugunu haber verdiginde, “Do-ma-tes,do-ma-tes” cigliklari zirveye ulasirken, domates dolu traktorler sehre inerler. Iste tam o sirada,sularin fiskirtilamasiyla esas olay baslar.Bu da, domateslerin cikartilmasi, firtlatilmasi,carpismasi ve katilimcilarin birbirlerine domatesle saldirmasi icin yesil isik yakar.Uzak mesafe atiscilari,teget gecen suikastciler, orta duzey basket atislari…Tekniginiz ne olursa olsun, gosteri sona erdiginde cok farkli goruneceksiniz(ve hissedeceksiniz).Yaklasik bir saat sonra, domatese bastirilmis savascilar, ezik domates denizine donusmus sokaktaki son domatesimsi kalintilarla salsa yapmaya terkedilirler.Ikinci top atisi ise muharebenin sona erdigini isaret eder. | Entry #20306 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 2.07 | 2.00 (9 ratings) | 2.13 (8 ratings) |
- 5 users entered 54 "dislike" tags
- 5 users agreed with "dislikes" (19 total agrees)
- 1 user disagreed with "dislikes" (1 total disagree)
+3 su ki bunu kimse bilmez.Belki Franko karsiti bir isyanciydi, belki de kontrolden cikan bir karnavaldi.Hikayenin en populer versiyonuna gore, 1945 Los Gigantes Festivali( devasa kagit kukla gosterisi) | Punctuation Poor punctuation and text formatting throughout. Sloppy draft at best. | Eser Perkins | |
yakinindaydilar | Mistranslations | Zeki Güler No agrees/disagrees | |
tirmanincaya | Spelling weird. "dönüşünceye" would sound more natural. | Zeki Güler No agrees/disagrees | |
| Mistranslations " tomato vendors" plural | malpkilic | |
domates saticisina odeme yapmis olsalar da | Other vendors is plural | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Basina buyruk bu tirmanistan | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 duruma mudahele ettiler,olay duruldu ve 1950’de bir seri yasaklar getirdiler | Mistranslations | Taner Tanrıöver | |
cezalandirilmislardi,Domates | Punctuation what a mess | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
acimasiz | Mistranslations | Zeki Güler No agrees/disagrees | |
bir final gosterisine dogru yol alir | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Mistranslations "İspanyol tarzı" or "İspanyol usulü" | malpkilic | |
geleneksel Ispanyol Paellasi sunulur, simgelesmis meshur Valensia pilavi, deniz urunleri,safran ave zeytin yagi gosterime cikarilir. | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
serbestlestirilmis | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
tadina bakilmayacak kadar kotu tadi olan | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
direge tirmananlari | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
zirveye ulasirken | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Iste tam o sirada | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
cikartilmasi, firtlatilmasi,carpismasi ve katilimcilarin birbirlerine domatesle saldirmasi icin | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
,teget gecen suikastciler | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
orta duzey basket atislari | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
domatesimsi kalintilarla | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
| Kim La Tomatina devrimi başladı ki ilk kader domates döküm?Gerçekte hiç kimse bilir. Belki de bir anti-Franco isyan, ya da çığırından bir karnaval oldu.Hikayenin en popüler versiyonuna göre, Los Golf (dev bir kağıt azme kukla geçit) ve 1945 festivalinde, yerliler biraz dikkat çekmek için bir kavga sahneye aradılar. Onlar yakın bir sebze sepeti rastladığım ve olgun domates fırlatan başladı.Sahne uçan meyve büyük bir meydan kavgası içine tırmandı kadar masum seyirciler yer var.Instigators domates satıcıları ödemek zorunda, ama daha domates kavgalar ve yeni bir geleneğin doğum nüks durmadı. Bir asi tırmanması korkulu yetkililer, rahat geçmiş ve daha sonra 1950'li yıllarda yasaklar bir dizi yeniden. 1951 yılında, hukuk meydan yerliler onların serbest bırakılması için çağrıda halkın isyanına kadar hapsedildi. Savunucuları bir tabut ve alayı ile tam bir sahte domates cenaze sarıldığım domates yasakları en ünlü yüzsüzlük 1957 yılında gerçekleşti. 1957 yılından sonra, yerel yönetim, yumruklar ile rulo karar verdi bir yerde birkaç kurallar koymak ve tuhaf geleneği kucakladı. Domates merkezinde sahne almak rağmen, festivaller bir hafta nihai hesaplaşmaya kadar yol. Bu neşeli İspanyol moda sokak gösterileri, müzik ve havai fişek ile BUÑOL azizleri, Meryem Ana ve St Louis Bertrand, bir kutlama.Yaklaşan kavga için güç oluşturmak için, epik bir paella ikonik Valencia pirinç yemek, deniz, safran ve zeytinyağı vitrine, savaşın arifesinde servis edilir. Bugün, bu sınırsız festivali düzenin bazı ölçü vardır. Organizatörler şimdiye kadar sadece yıllık olay için tatsız domates özel çeşitli yetiştirmek için gitti. Katılımcılar yarış yağlı direğin tepesinde sabit bir jambon kapmak için zaman Şenlikleri 10:00 civarında başlaması. Şarkı ve sokaklarda dans ederken seyirciler su karıştırıcılar hortum.Kilisenin çan öğle vurduğu zaman, domates dolu kamyonlar "için-ma-te, To-ma-te!" Arasında ise ilahiler, kasabaya rulo Bir kreşendo ulaşır. Sonra, bir su topu atışları ile, ana olay başlar. Yani diğer katılımcılar karşı all-out saldırılarda domates ezme ve başlatılması için yeşil ışık bulunuyor. Uzun mesafe domates lobbers, dolaysız suikastçılar ve orta menzilli kanca çekim. Ne olursa olsun teknik, bitti zaman, oldukça farklı bir görünüm (ve his) olacaktır. Yaklaşık bir saat sonra, domates-batırılmış bombardıman bulunan bir domates benzeyen küçük bir sol ile squishy sokak salsa denizde oynamak için bırakılır. İkinci bir top atış savaşın sonunu işaret eder. | Entry #17731 — Discuss 0 — Variant: Not specifiednone
Rating type | Overall | Quality | Accuracy |
---|
Entry | 1.00 | 1.00 (9 ratings) | 1.00 (9 ratings) |
- 6 users entered 38 "dislike" tags
- 4 users agreed with "dislikes" (23 total agrees)
- 1 user disagreed with "dislikes" (1 total disagree)
ya da çığırından bir karnaval oldu | Mistranslations makine çevirisi | DILYAVER FAKHRIYEV No agrees/disagrees | |
dev bir kağıt azme kukla geçit | Mistranslations | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 Onlar yakın bir sebze sepeti rastladığım ve olgun domates fırlatan başladı | Mistranslations makine çevirisi | DILYAVER FAKHRIYEV | |
Sahne uçan meyve büyük bir meydan kavgası içine tırmandı kadar masum seyirciler yer var | Mistranslations Machine translation | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 Instigators domates satıcıları ödemek zorunda, ama daha domates kavgalar ve yeni bir geleneğin doğum nüks durmadı. | Mistranslations makine çevirisi | DILYAVER FAKHRIYEV | |
+1 Bir asi tırmanması korkulu yetkililer, rahat geçmiş ve daha sonra 1950'li yıllarda yasaklar bir dizi yeniden. | Mistranslations makine çevirisi | DILYAVER FAKHRIYEV | |
serbest bırakılması için çağrıda halkın isyanına kadar hapsedildi | Mistranslations Makine Çevirisi | Uygar_ No agrees/disagrees | |
Savunucuları bir tabut ve alayı ile tam bir sahte domates cenaze sarıldığım domates yasakları en ünlü yüzsüzlük 1957 yılında gerçekleşti. | Mistranslations machine translation | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 yumruklar ile rulo karar verdi | Mistranslations machine translation | Taner Tanrıöver | |
bir yerde birkaç kurallar koymak | Mistranslations makine çevirisi | DILYAVER FAKHRIYEV No agrees/disagrees | |
Domates | Mistranslations machine translation | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
almak | Mistranslations machine translation | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
festivaller bir hafta nihai hesaplaşmaya kadar yol. | Mistranslations makine çevirisi | DILYAVER FAKHRIYEV No agrees/disagrees | |
Bu neşeli İspanyol moda sokak gösterileri, müzik ve havai fişek ile BUÑOL azizleri, Meryem Ana ve St Louis Bertrand, bir kutlama. | Mistranslations makine çevirisi | DILYAVER FAKHRIYEV No agrees/disagrees | |
aklaşan kavga için güç oluşturmak için, epik bir paella ikonik Valencia pirinç yemek, deniz, safran ve zeytinyağı vitrine, savaşın arifesinde servis edilir. | Mistranslations machine translation | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Bugün, bu sınırsız festivali düzenin bazı ölçü vardır | Omission machine translation | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Organizatörler şimdiye kadar sadece yıllık olay için tatsız domates özel çeşitli yetiştirmek için gitti. | Mistranslations machine translation | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
+1 Katılımcılar yarış yağlı direğin tepesinde sabit bir jambon kapmak için zaman Şenlikleri 10:00 civarında başlaması. | Mistranslations makine çevirisi | DILYAVER FAKHRIYEV | |
Şarkı ve sokaklarda dans ederken seyirciler su karıştırıcılar hortum | Mistranslations machine translation | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
.Kilisenin çan öğle vurduğu zaman, domates dolu kamyonlar "için-ma-te, To-ma-te!" | Mistranslations machine translation | Eser Perkins No agrees/disagrees | |
Kilisenin çan öğle vurduğu zaman | Mistranslations machine translation | Taner Tanrıöver No agrees/disagrees | |
+1 Arasında ise ilahiler, kasabaya rulo Bir kreşendo ulaşır. | Mistranslations makine çevirisi | DILYAVER FAKHRIYEV | |
+1 Sonra, bir su topu atışları ile, ana olay başlar | Mistranslations machine translation | Eser Perkins | |
+1 Yani diğer katılımcılar karşı all-out saldırılarda domates ezme ve başlatılması için yeşil ışık bulunuyor | Mistranslations machine translation | Eser Perkins | |
+1 Uzun mesafe domates lobbers, dolaysız suikastçılar ve orta menzilli kanca çekim | Mistranslations machine translation | Eser Perkins | |
+1 . Ne olursa olsun teknik, bitti zaman, oldukça farklı bir görünüm (ve his) olacaktır. | Mistranslations Machine translation | Eser Perkins | |
+1 Yaklaşık bir saat sonra, domates-batırılmış bombardıman bulunan bir domates benzeyen küçük bir sol ile squishy sokak salsa denizde oynamak için bırakılır. | Mistranslations machine translation | Eser Perkins | |
| | | | | X Sign in to your ProZ.com account... | | | | | | ProZ.com translation contestsProZ.com translation contests offer a fun way to take a break from your normal routine while testing and honing your skills with fellow translators.
ProZ.com Translation Contests. Patent pending. |